‘NE DİYOR ULAN BU MANYAK’ , ‘SEN NASIL ENAYİ BAHÇE DERSİN’ diyenler şimdi lütfen arkalarına yaslanıp bu yazıyı okusunlar..
Dikkatlice okurlarsa, başlıktaki sözlerin bana değil, hangi kesime ve hangi camiaya ait olduğunu göreceklerdir.
Tarih: 1923; Türkiye Futbol Federasyonu resmi olarak kuruldu.
Tarih: 21 Mayıs 1923; Türkiye’nin FIFA’ya yaptığı başvuru kabul edildi ve Türkiye FIFA’nın 26. üyesi oldu.
‘NE ANLATIYOR BU ADAM BE’ demeyin, dinlemeye devam edin..
Bu adam, size Türk futbol tarihini ve Türk futbol tarihinin en büyük skandalını anlatacak..
(Sadece 5 dakika sabredip bu yazıyı satır satır sonuna kadar okuyabilirseniz..)
‘PEKİ NEDEN ŞİMDİ ? NE ALAKA ?’ diyeceklere ise cevabım şeffaf ve dürüst;
Galatasaray’ın son şampiyonluğuyla beraber, GÜYYA ! şampiyonluk sayılarında öne geçmesinden sonra, bir Fenerbahçeli olarak yıllardır her platformda anlatıp harekete geçilmesi gerektiğini söylediğim, dünyada eşi benzeri tek bir ülkede bile olmayan konu hakkında artık dayanamadım, ve kendi camiamın hakkını aramamasına, kandırılmış şekilde ağzından lokmasının alınmasına, Lefter’lerin Cihat Arman’ların alın terlerinin hiçe sayılmasına olan tepkisizliğe isyan etmek istedim !
Yukarıdaki tarihlerden devam edersek, 1924 yılında TFF, Türkiye’de ilk defa, o ana kadar bölgesel oynanan liglerden farklı olarak, ULUSAL ŞAMPİYONA düzenledi. Bu şampiyonanın adı; Türkiye Futbol Şampiyonası şeklindeydi. Bu şampiyona bazı istisnai yıllar hariç 1951 yılına kadar oynatıldı.
Bu ligde , İstanbul – Ankara – İzmir – Eskişehir – İzmit illerinden takımlar oynadı.
Akıllara iyi girmesi ve net olması açısından iyice vurgulayalım, Türkiye Futbol Şampiyonası 1924-1951 arası bazı istisnai yıllar hariç, TFF tarafından bölgesel değil ulusal olarak oynatılan 1. şampiyonadır.
Gelelim 2. şampiyonaya..
Yine Türkiye Futbol Federasyonu, 1936-1950 yılları arasında, Milli Küme adı altında ulusal şampiyonalar düzenledi.
İstanbul, İzmir, Ankara illerinde düzenlenen bölgesel turnuvalarda başarılı olmuş takımların katıldığı ve deplasmanlı lig usülüyle oynanan bu ulusal şampiyona , istisnai 3 sezon hariç tüm sezonlar oynandı.
Tamamen TFF tarafından, ve resmen..
( OKUYUCUYA ARA MESAJ: BU 2 ŞAMPİYONANIN YAPILARINI NEDEN ANLATTIM ?
Bu yazının sonunda örneklerini göreceğiniz üzere, dünyanın tüm ülkeleri, tarihsel şampiyonluk sayılarında sadece 2 konuyu baz alıyor:
A) Federasyonun resmen kurulmuş olması ve liglerin federasyon nezdinde oynanmış olması
B) Ulusal olarak ülke çapında takımlarla oynanmış olması ve bölgesel olmaması
Not: Liglerin kaç takımla oynatıldığının ya da hangi statü ile oynatıldığının ulusal şampiyona olduktan sonra hiç bir önemi yok. Zira İtalya’da futbolun ilk yıllarında sadece 4 takım bizdeki TSYD usülü maçlar yapıyor ve sadece 1 yarı final 1 final oynayıp şampiyon oluyorlardı. Bu yazının ilerleyen aşamalarında göreceğiniz İtalya’da 9 şampiyonluğu bulunan GENOA’nın hemen hemen tüm şampiyonlukları bu şekildedir örneğin.)
Devam edelim;
Şimdi bu 2 ligdeki toplam şampiyonluk sayılarını merak eden var mıdır yok mudur bilemem.
Ama biraz aklını çalıştıran herkes, dünyada tek bir örneği olmayan şekilde, federasyon tarafından 35 yıla yakın bir zaman ulusal olarak oynatılmasına rağmen, şimdi aynı federasyon tarafından yok sayılan bu şampiyonalarda, kimin ne kadar şampiyon olduğunu, ancak daha da önemlisi kimin en az şampiyonluğu bulunduğunu, ülkemizin en köklü ve en büyük lobi gücünden yola çıkarak tahmin edebilir.. Hangi lobi gücü 35 yıl boyunca TFF tarafından ulusal olarak oynatılan şampiyonları hiç edebilir, buna kimin gücü yeter ?
Türkiye Futbol Şampiyonası’nda, Fenerbahçe 3 kez, Beşiktaş 2 kez, Galatasaray ise 0 kez şampiyonluk kazanmış durumda.
Milli Küme liglerinde ise, Fenerbahçe 6 kez, Beşiktaş 3 kez, Galatasaray ise sadece 1 kez şampiyonluk kazanmış durumda.
Yani, TFF tarafından 1924-1950 arasında oynatılan, 2 uluslararası şampiyonada, Fenerbahçe’nin toplam 9, Beşiktaş’ın toplam 5, Galatasaray’ın ise toplam 1 şampiyonluğu var. Tersi olsaydı zaten, elbette ‘Tarih bir ülkenin en önemli unsuru, futbol tarihimiz ise herşeyimiz’ olurdu..
(500 yıllık anormal köklü bir liseye sahip olmanın avantajları yadsınamayacak kadar büyük..)
‘MUTLAKA BU İŞTE BİR ŞEY VARDIR, BU KADAR BASİT OLAMAZ, BİR DE KARŞI TARAFI VE TEZLERİ DİNLEMEK LAZIM AMA’
diyeceklere hemen cevaplarını verelim.
Karşı tarafın bu şampiyonlukların sayılmaması için, şu ana kadar duyduğum 2 tezi var:
1) Futbol o yıllarda profesyonel değildi.
2) Milli Küme sadece İstanbul, Ankara, İzmir takımları tarafından , Türkiye Futbol Şampiyonası ise sadece 5 il takımları tarafından oynanıyordu.
Ve cevaplar, gerçe bunlara cevap vermek bile komik ama;
1) Futbol o yıllarda dünyanın hemen hemen heryerinde amatördü;
A) İtalya Ligi 1898’de oynanmaya başladı, 1929’da profesyonel oldu. GENOA takımının İtalya Federasyonuna göre tam 9 şampiyonluğu var, VE DİKKAT ! tüm bu 9 şampiyonluğu 1929 öncesi amatör döneme ait. GENOA’nın 1924 yılından sonra tek 1 şampiyonluğu bile yok, ama İtalya Federasyonu nezdinde 1924 öncesi dönemden gelen ve sayılan tam 9 şampiyonluğu var.
İTALYA FUTBOL FEDERASYONUNA GÖRE GENOA’NIN ŞAMPİYONLUK SAYISI VE İTALYA TARİHİNDEKİ ŞAMPİYONLUKLAR:
http://www.legaseriea.it/en/serie-a-tim/albo-d-oro
B) Alman Ligi 1903 yılında oynanmaya başladı, 1963’de Bundesliga kuruldu. Nürnberg’in Alman Federasyonu nezdinde tam 9 şampiyonluğu var, bu şampiyonluklardan 8’i Bundesliga öncesi. Sadece 1 tanesi Bundesliga kurulduktan sonra..
ALMAN FUTBOL FEDERASYONUNA GÖRE NURNBERG’İN ŞAMPİYONLUK SAYISI VE ALMANYA TARİHİNDEKİ ŞAMPİYONLUKLAR:
http://www.dfb.de/index.php?id=380602
2) İstanbul, Ankara, İzmir takımlarıyla oynatılan Milli Küme ve 5 ilin takımlarıyla oynatılan Türkiye Futbol Şampiyonaları için ‘ulusal değil, elit liglerdi, bütün ülkeyi kapsamadığından sayılmamalı’ diyenlere verilecek cevap daha da basit..
TFF tarafından sayılan, ve 1959 sonrası oynatılan lige gelelim. Bu ligin ilk 8 yılındaki takımları bilir misiniz ?
Bakın 8 yıl diyorum..
Hazır olun;
1959’dan 1967’ye kadar oynanan ligin, yani şu an şampiyonluk sayılarında sayılan ligin ilk 8 yılında, 60-61 sezonunda 1 Adana takımının oynamasının dışında, kalan 7 sezonda SADECE VE SADECE İstanbul, Ankara, İzmir takımlarıyla oynanıyordu, TIPKI MİLLİ KÜME gibi..
Yani, 500 yıllık köklü lisenin camiasının tarihi yok saymak isteyen mensuplarının iddialarına ve tezlerine göre, eğer Milli Küme sadece 3 ilin takımlarını içeren elit lig idiyse ve bu yüzden sayılmamalı ise, 1959’dan 1967’ye kadar oynanan lig de sayılmamalı, o yıllardaki şampiyonluklar da iptal edilmelidir. Çünkü 59 ve 67 sezonları arasında, 1 sezon hariç lig toplam 7 sezon SADECE VE SADECE aynı Milli Küme gibi 3 büyük ilin takımları ile oynanmıştır.
İŞTE KANITLAR:
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU RESMİ KAYITLARINA GÖRE 1959’DA DÜZENLENEN LİGİN TAKIMLARI:
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=1183
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU RESMİ KAYITLARINA GÖRE 1960’DA DÜZENLENEN LİGİN TAKIMLARI:
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=1184
Bugüne kadar, kendi camialarının çıkarları için tarihi yok etmek isteyen bireylerin başka bir tezini duymadım.
Ancak tabii maksat, kendi aleyhlerine olan tarih ve şampiyonluklar sayılmasın diye bahaneler üretmekse, 3,4,5 diye maddeler arttırılabilir elbet.
Örneğin o yıllarda futbolcuların sakalları uzundu, kalecilerde eldiven yoktu gibi.
Malum kesim bahaneler üretmek için kendilerini zorlayadursun, ben kendi camiama geleyim;
EY FENERBAHÇE CAMİASI;
Başkanından, yönetimine, muhalefetinden, taraftarına ;
Bizler takımlarımıza tutkuyla bağlı olabiliriz. Bizler iyi günde, kötü günde, her yerde bu takımın yanında olabiliriz.
Bizler maddi manevi takımına en fazla katkıyı yapan taraftarın camiası olabiliriz.
Bizler, gözlerine hedef belledikleri herşeyi yıkabilen güçlerin bile tüm zorlamalara rağmen yıkamadığı, her zaman her şartta ayakta durabilen bir camia da olabiliriz.
Ama eğer bizler;
Her sene, sadece 1 şampiyonluk kazanmak için her tarafımızı yırtıyor, vücutlarımızı, kalplerimizi stres ve efor testi makinelerine girmekten beter duruma getiriyor, ancak bütün dünyada eşdeğerlerinin sayılmadığı tek bir ülke bile olmayan şampiyonluklarımız için, hem de 9 şampiyonluk için, hiç bir şey yapmıyor, 500 yıllık köklü liseye ait camianın hukukçu , medyacı ve ilgili konumlardaki lobici bireyleriyle tarihi yok etmesine uyuyorsak, maalesef malum kesim ve camianın kendi aralarındaki konuşmalarındaki fısıltılar çok tahmin edilebilir şekildedir ve korkarım ki doğrudur;
‘Bunların adı Fener Değil, ENAYİ Bahçe..’
Onlara da hak vermeli , kesinlikle kızmamalıyız..
Adamlar 35 yılı, TFF nezdinde, ulusal olarak oynatılan 35 yılı yok ediyor.. Ve o 35 yılı domine etmiş camia sadece uyuyor..
İnanın, biz onların yerinde olsak, bizim onlar için kullanacağımız tabir, onların kendi aralarında kullandığı ENAYİ tabirinin yanında devede kulak kalırdı..
Yazımı buraya kadar okuyabildiyseniz, sabrınız ve değerli vaktiniz için teşekkür ederim..
Bir gün, GÜNAYDIN FENERBAHÇE demek umuduyla, şimdi tekrardan İYİ UYKULAR FENERBAHÇE..
Kaynak : http://www.sporyazarlari.com/futbol/fenerbahce/metin-sipahioglu/08-05-2013/fener-degil-enayi-bahce/568444.aspx
Email : metin@sm724.com
Twitter: http://www.twitter.com/metinsipahioglu
Takip et: @metinsipahioglu
Tweet
HADİ BİRDE G.SARAY’LI YAZARDAN OKUYALIM DURUMU;
Bu şampiyonlukları görmeyen gözler Galatasaraylı mı ?
Aslında bu konu hep kafama takılıyordu.
Çoktandır bir yaraya parmak basmak istiyordum kısmet bugüneymiş.
Yara dediğim‚ futbolumuzdaki iki yüzlülük…
Daha doğrusu tarihimizin yarısının görmezden gelinmesi‚ yok sayılması.
Yaptığımız yanlış nedeniyle öyle bir tablo oluşuyor ki‚
sıradan bir Avrupalı futbolsevere sorsanız Türk futbolunun 50 yıllık tarihi olduğunu söyleyecektir.
Yalan da değil…
Resmi olarak kendi kendimizi inkar edip‚
1959 öncesi yaşananları yaşanmamış saydığımız için dışarıdan bakanın böyle görmesi doğal.
Bilmiyorum dünyada bizim gibi kendi tarihini gizlemeye çalışan başka bir futbol ülkesi var mıdır?
EFSANELER YAŞAMADI MI?
Bir yandan;
Lefter´ler‚ Şeref Görkey´ler‚ Turgay Şeren´ler‚ Büyük Fikret´ler‚ Cihat Arman´lar‚
Süleyman Sebalar şöyleydi‚ böyleydi diye öve öve bitiremeyeceksiniz‚
onlar olmasa Türk futbolu olmazdı diyeceksiniz
öte yandan o efsanelerin kazandığı şampiyonlukları kabul etmeyeceksiniz.
Futbol ailesi olarak yıllardır yaptığımız tam olarak bu…
Yani komedi…
bizimkiler maalesef sayı saymaya 1959´da başlayabilmişler!
Acı ama gerçek!..
Sanki ondan önce bu ülkede futbol yoktu?..
Milli Küme oynanmış‚ ardından 1. Lig olmuş‚ sonra da Süper Lig…
Aslında değişen sadece isimler ve bazı detaylar.
Yoksa‚ adı ne olursa olsun‚ oynanan lig ulusal anlamda aynı‚
Türkiye Ligi.
Peki ne olmuş da ortadan ikiye ayırmışız tarihimizi derseniz…
Olan bir şey yok…
Günün birinde‚ adamın biri çıkmış ve “Profesyonellikten öncekileri saymayalım” demiş
tüm futbol ailesine de bu zokayı yutmuş.
Bir futbol ülkesi düşünün ki‚ amatörce‚
inanılmaz kötü şartlarda‚ forma aşkıyla
ve adı da Milli Küme olan bir ligde mücadele eden yüzlerce futbolcusunu yok saysın!
Şampiyonlukları kaale almasın‚ kendi tarihini inkar etsin…
Maalesef futbolda böyle bir ülkeyiz biz…
DÜNÜ ÇÖZMEDEN OLMAZ
Biliyorum bazılarınız
“Kardeşim bugünü hallettik de 50 yıl öncesi mi kaldı!” falan diyorsunuz.
İsteyen istediğini düşünebilir ama dünü çözmeden yarına sağlıklı yürüme şansımız yok.
Bu nedenle cürümüm kadar yer yakacak olsam da bu konuyu gündemde tutmaya‚
sayılmayan Milli Küme Şampiyonluklarını resmen kabul ettirmeye çalışacağım.
Biliyorum özellikle Galatasaraylı dostlar bu konuya çok duyarsız kalacaklardır…
Çünkü Milli Küme´de Fenerbahçe´nin 6‚ Beşiktaş´ın 3 Galatasaray´ın ise
sadece sadece bir şampiyonluğu var.
Dolayısıyla işin doğrusu yapılır o şampiyonluklar sayılırsa
Beşiktaş´la arasındaki fark kapanır‚
Fenerbahçe ile açılır.
Bunu da kimse (!) istemez doğrusu…
Bu manzarayı görünce insanın aklına‚
acaba kupaları sayarken Milli Küme´yi es geçme fikri
hangi Galatasaraylıdan çıktı diye bir soru da gelmiyor değil…
ÇOK AYIP EDİYORUZ
Sevgili dostlar şaka yapmıyorum bu hakikatten garip bir olay.
Bu kafayla on yıl sonra başka biri çıkar ve
“Süper Lig öncesindeki şampiyonlukları saymayalım” diyebilir.
Derse de haklıdır!
Tabii Milli Küme´yi saymayan kafaya göre haklıdır…
Siz Avrupa´da herhangi bir takımın şampiyonluklarının bazılarının dikkate alınmadığını duydunuz mu?
Hayır duyamazsınız…
Herhangi bir Avrupalı otoriteye misal Liverpool´un şampiyonluklarını sorarsanız‚
size tamamını sayacaktır.
Tabii bunların hangi liglere ait olduğunu da söyleyecektir.
Ama Premier Lig öncesi tarihini yok saymayacaktır kesinlikle.
Biz ise 59 öncesini yok sayıyoruz.
Göğsümüze “profesyonellik yıllarımızın yıldızını” asıp tarihimizin yarısını silip atıyoruz.
Lefter´leri‚ Seba´ları yaşamamış sayıyoruz.
Ayıp ediyoruz…
İşte bu nedenle‚ ben üç büyük kulübün de bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyorum.
Göğüslerindeki yıldızları söksünler‚
tüm şampiyonları kabul edilsin‚
ondan sonra isteyen yıldız taksın‚
isteyen kuyruklu yıldız taksın.
DERDİM SAYILAR DEĞİL
Benim derdim Galatasaray‚ Beşiktaş ya da Fenerbahçe´nin şampiyonluk sayıları değil.
Bu ülkede futbol 100 yıldır varsa
ve Milli Lig 1937´den beri oynanıyorsa‚
o ligdeki tüm şampiyonluklar tarihe altın harflerle yazılmalıdır.
Şampiyonlar Ligi örneği önümüzde duruyor…
Avrupalı dostlarımız adını değiştirdiler diye Real Madrid´in‚
Şampiyon Kulüpler´deki şampiyonluklarını görmezden mi geliyorlar?
Hayır!..
Öyleyse biz ne yapıyoruz Allah aşkına.
Bu komedi bir an önce bitmeli ve büyükler bu işe öncelik etmeli.
Tabii yarası olmayanlar!
Milli Küme Şampiyonları
——————————–
1937 Fenerbahçe
1938 Güneş
1939 Galatasaray
1940 Fenerbahçe
1941 Beşiktaş
1942 Yapılmadı
1943 Fenerbahçe
1944 Beşiktaş
1945 Fenerbahçe
1946 Fenerbahçe
1947 Beşiktaş
1948 Yapılmadı
1949 Yapılmadı
1950 Fenerbahçe
Turgay Demir
Fotomaç
23 01 2008
FENERBAHÇE 26
GALATASARAY 18 +1
BEŞİKTAŞ 17
TRABZON 6
BURSASPOR 1
GÖZTEPE 1
0.000000
0.000000