İşte Türkiye’deki tarikat ve cemaatler!


İnançlı bir Müslüman olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ülkeye yaptığı en büyük hizmetlerinden biri nedir diye sorsanız, Tekke ve Zaviyeleri kaldırmasıdır derim!
Siyasal İslamcıların hücum edeceği bu hükmümün gerekçesi, Atatürk eğer o Tekke ve Zaviyeleri kaldırmamış olsaydı, bugün Türkiye’de bırakın her şehir ya da semtte, her mahallede adına İslam denen farklı farklı dinlerin mevcut olacağıydı!19. yüzyıldaki Tekke ve Zaviyeler hem emperyalizmin hem de din bezirganlarının kontrolüne geçmişti..

Mehdi Aleyhisselam
Buradan hareketle de bendeniz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın İslâm’ın temiz olarak yani bozulmadan muhafaza edilmesi bağlamında çok önemli bir işlev gördüğü kanaatindeyim.
Tekke ve Zaviyelerin kaldırılıp yasaklanmasına ve Diyanet’in yol göstericiliğine rağmen maalesef yine de pek çok tarikat ve cemaat zuhur etmiştir ki bunlar yakından incelendiğinde görülüceği gibi tamamına yakını sadece amel konularında değil, iman konularında bile birbiriyle taban tabana
zıttırlar.
İslâmi cemaatler ve tarikatlar olgusunu incelemiş ve bazılarını çok yakından gözlemlemiş biri olarak bunlarla ilgili tespitlerim şunlardır:
1) Bütün cemaatler kendi şeyhlerini (önderlerini) Peygamberimizin günümüzdeki vekili gibi görür. Bazılarının da Mehdi Aleyhisseam olduğuna inanılır.
2) Cemaatlerin hiç birinde bireysel
irade ya da sorgulama yoktur. Şeyh ya da önderin sözü Allah kelamı hükmündedir ve önderin emrini tartışan küfre girip
dinden çıkar.
3) Cemaatlerin hiç biri birbirini sevmez ama açıktan birbirlerine düşmanlık yapmazlar..Pek çok cemaat kendi dışındaki cemaatlerin şirkte (küfürde) olduğuna inanır.
Gettolar ve holdingleşme
4) Cemaatlerin bazıları dış dinamiklerle yani yabancı istihbarat örgütleri ile irtibatlıdır.
5) Cemaatlerin geneli iktidar olanı destekler yani bunlar durakta beklemeyi sevmezler, gelen her otobüse binerler.
6) Her cemaatin kendi gettosu vardır, aralarında kız alıp verirler, alışverişleri ve arkadaşlıkları beraberdir. Buradan hareketle de bunların birbirinden kopması kolay değildir.
7) Pek çok cemaat son dönemde holdingleşmiştir.. Müritlerin yaptığı ticaret, topladığı kurban derisi ve zekatlar bu holdinglerin ana sermayesidir. Holdingin mutlak hakimi de cemaat önderleridir. Şeyh ya da önder, parayı elinde tutanın gücü elinde tuttuğunu bilir ve yönetimi çocukları dışında hiç kimse ile paylaşmaz.
8) Cemaatlerin hedef kitlesi daha ziyade 16-30 yaş arası olanlardır.. Bunlarla önce arkadaşlık edilir, akabinde kendi sosyal çevrelerine sokularak ona kişilik verilir ve dini hassasiyetleri de kullanılarak saflara alınır. Yurtlar, dersaneler, okullar temel alanlarıdır.
9) Bütün cemaatlerde şeyh ya da önderin pek çok zaman akşam namazını Kabe’de yatsıyı da Mescid-i Aksa’da kıldığına inanılır. Şeyhlerinin evliyalıklarına imanları Allah’a imanları gibidir.
10) İstisnasız bütün cemaatlerde şeyh ya da önder emreder, müritler zerre sorgulamaksızın emredilen yere eksiksiz oy verir.

Bürokrasideki müritler!
11) Bürokrasideki müridin şeyhe bilgi taşıması ve istediğini yapması Uhud Gazasında cenk yapması gibidir yani bilgi getiren ve icraat yapan peşin olarak şehit ilan edilir.
12) Cemaatlerin tamamına yakınında müritler yani mensuplar cennete ancak şeyhleri ya da önderlerinin himmetiyle girebileceklerine inanırlar. Önderlerini ahiretlerinin sigortası olarak görürler.
13) Pek çok cemaatin kendine göre İslâm’a hizmet şekli vardır. Kimi Kur’an öğretmenin tek yol olduğuna inanır, kimi dış dünyaya İslâm’ı anlatan kitap gönderir, kimi tebliğ yapar, kimi bürokrasiye girer, kimi okul ya da dersane açar, kimi siyaseti etkilemeyi olmazsa olmaz görür.
14) AKP öncesine kadar cemaatlerin yüzde 70’i İslâmcı partilere oy vermezdi. Bugün AKP’ye militanlık yapan pek çok cemaat ve İslâmcı gurup 90’lı yıllarda Tayyip Erdoğan’ın küfürde olduğuna inanır ve bunu kendi müritlerine açıktan söylerlerdi. Bugün ise bu cemaat ve tarikatların yüzde 90’ı Erdoğan’ın militanı konumundadır.

Sayıları ne kadar?
15) Bazı cemaat mensuplarının yurt dışındaki bankalarda büyük paraları ve muhtelif ülkelerde gayrı menkulleri vardır.
16) Cemaat ve tarikat guruplarına mensup olanların sayıları ise çok çok abartılmaktadır. Bütün bu cemaatlere mensup olanlar kesinlikle 1 milyonun üstünde değildir ancak etkileri vakıadır.
17) Tamamı değil ama bu cemaatlerin bazılarına göre Türkiye bugün Dar-ül Harp yanı kafir devleti konumundadır ve bu düzende devletten çalmak ve onunla mücadele etmek ibadettir.
18) Bir kaçı hariç cemaatlerin siyasi bir projesi yani Devleti ele geçirmek gibi bir gayesi yoktur.
19) Cemaatler konusunda zannedilenin aksine TSK’dan ziyade MİT daha çok bilgi sahibidir ve pek çok mensubu bu cemaatlerin içindedir.
20) Hepsi değil ama pek çok cemaatin bilinçaltında askere ve Atatürk’e karşı büyük bir kin ve öfke vardır.


NAKŞİBENDİ TARİKATININ TÜRKİYE’DEKİ TEMSİLCİLERİ

 ( Nakşbendiyye, Osmanlıca: ﻧﻘﺸﺒﻨﺪﻴﻪ), Abdulhalik-ıl Güjdevani tarafından sistemleştirilen, Muhammed Bahauddin Şah-ı Nakşibendi‘nin isim babası olduğu İslâm dini tarikâtı“Nâkış yapan” anlamına gelen Nakşibend; Nakşibendi mürşitlerinin, kalbi dünyadan ahirete bağladığı düşünüldüğü için bu adı almıştır.)

 

             Bir Nakşibendiler ülkesi olan Türkiye’de bu tarikatın günümüzde önemli birçok merkezleri vardır. Tarikatlar yasaklı olmalarına rağmen bu merkezler çok canlı ve hareketli biçimde faaliyetlerini sürdürmektedirler. Hatta bunlardan bazıları derin devletin desteğinde resmi ideolojiye büyük hizmetlerde bile bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, yalnızca cemaat şeyhinin adıyla, bazıları ise bulunduğu mekânın adıyla ünlenmiştir.  

 

Türkiye’deki başlıca 16 Nakşibendi Merkez ve cemaati vardır, bunların adları Şöyledir:

 

1)       Palulu Şeyh Said ve Cemaati; Bu şahıs, Ankara’da dönemin derin devleti tarafından organize edilen bir komplo senaryosunda, meselenin farkına varmadan adeta bir figüran olarak rol aldı ve  29 Haziran 1925 Pazartesi sabahı Diyarbakır’da idam edildi. Ondan sonra kendisini ve cemaatini Oğlu Ali Rıza temsil etti. Politikacılardan Abdulmelik Fırat ve Fuat Fırat bu şahsın torunları Olurlar. Erzurum, Bingöl, Elazığ interlandında Septioğulları adıyla tanınan ünlü bir sülaleden gelirler. Halen geniş bir tarikat muhitleri vardır. Bu muhiti mistik planda temsil eden Şeyh Muhammed Emin’dir.

 

2)       Arvasiler: Bunlar Kürtleşmiş Arap kökenli, geniş bir Nakşibendi site ailesidir. Politikacı Kamran İnan’ın büyük babası Gaydalı Sıbgatullah Arvasi bu ailenin, Cumhuriyetten önceki temsilcisidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul’a gelip yerleşen Abdülhakim Arvasi, Hüseyin Hilmi Işık ve Necip Fazıl Kısakürek gibi iki becerikli kişiyi oldukça etkilemiş ve bu sayede büyük bir ün kazanmıştır.

 

3)       Tağiler Ailesi: Bitlis’in Norşin ilçesinde kurulan ve 1800’lerin ortalarından beri çok kalabalık bir site olarak varlığını sürdüren bu aile, son yıllarda dağıldı. Bir ara Bitlis Milletvekili olarak meclise giren Muhittin Mutlu bu ailenin çocuğudur. Kürt kökenli Tağiler, oldukça gelenekçi bir Nakşibendi merkezi olarak faaliyetlerini sürdürdüler. Bu aile Arvasilerin temsilcileridir.

 

4)       Küfreviler: Bu ailenin şeyh sıfatıyla son temsilcisi Kasım Kufralı ( ya da Küfrevî) idi. Bu şahıs Aslen Siirt’in Şirvan (Eski adıyla Kufra) ilçesinden Kürt kökenli Muhammed Küfrevî’nin torunudur. Şeyh Abdulbaki’nin oğludur. Demokrat Parti’den Ağrı Milletvekili orak Meclise girmiştir. Günümüzde hayatta değildir ve halefi yoktur.

 

5)       Süleymancılar: Bunlar, Süleyman Hilmi Tunahan’ın bağlılarıdır. Yıllar önce İmam-Hatip okullarına karşı çetin bir savaş verdiler. Daha çok Kur’an ezberlettirme amacıyla örgütlendiklerini ön plana çıkararak esas faaliyetlerini örtülü şekilde sürdürmeye çalıştılar.

 

6)       İskender Paşalılar: Bunlar, Mehmet Zahit Kotku’nun bağlılaıdır. İlk yıllarda Dağıstanlılar olarak yapılanan bu cemaat, daha sonraları karma bir liberal, muhafazakâr entelektüel çevreye dönüşmüştür. Son yıllarda bu şahsı ve cemaatini Mahmud Esad Coşan  temsil etmiştir.

 

7)       Darendeli Osman Hulusi’nin cemaati. Bu şeyh ve cemaati fazla ünlenmemiştir.

 

8)       Ahıskalı Ali Haydar’ın cemaati. Son yıllarda bu şahsı ve cemaatini Mahmud Ustaosmanoğlu temsil etmiştir. Bu cemaatin merkezi, İstanbul’da Draman mevkiindeki İsmailağa Camiidir.

 

9)       Şeyh Said Seyda el-Cezeri. Cizreli Şeh Sayda olarak ünlenen bu şahıs, Güneydoğu’da tanınan Zengân Kürt aşiretine mensuptur. Şu anda onu, İstanbul-Küçükyalı’da oturan oğlu Ömer Faruk temsil etmektedir. Güneydoğuda ve İstanbul’da bir miktar müritleri vardır.

 

10)   İsmail Hakkı Ehramcıoğlu. Bu şahıs 1960’larda Sivas, Tokat ve Amasya havalisinde bir muhit kazanmıştı. Propagandistleri pek başarılı olamadıkları için, son yıllarda bu kişiye bağlı cemaat sönmeye yüz tutmuştur.

 

11)   Zilanlılar: Bu aileyi, yakın geçmişe kadar Kasım Zeylan adında bir kişi temsil ediyordu. Diyarbakır civarında faaliyet gösteren bu şahıs Şeyh Halid-i Zili’nin torunudur. Bir ara İstanbulda’ Sankiyedim Camii eski imamı Mehmet Emin aracılığıyla bir muhit kazanmıştı. Kasım Zeylan öldükten sonra, kendisini oğlu Abdulkerim Zeylan temsil etti. Abdülkerim Zeylan, bir dönem milletveklliği de yaptı. İstanbul’daki temsilcisi, Mehmet Emin öldükten sonra Zeylanların buradaki cemaati sönmüştür.

 

 

12)   Hazinoğulları: Bu aileyi, yakın geçmişte ölen, Muhammet Musa Kâzım temsil ediyordu. Bu şahıs, Arap kökenli Siirt’li Şeyh Muhammed el-Hazin el-Haşimî’nin torunu ve Milis Generali Şeyh Şerafeddin’in’in oğludur. Bu aileye bağlı cemaatin hemen tamamı Kürttür ve çok dağınıktır. Müritleri, daha çok Siirt Bitlis, Ankara, Bursa ve İstanbul’da bulunmaktadırlar. Aileyi ve cemaati bugün ciddi anlamda temsil eden biri yoktur. 

 

13)   Yahyalı Cemaati: Kayseri civarında faaliyet gösteren bu merkezi, Ramazan Dinç adında ilahiyatçı bir Nakşibendi şeyhi yönetmektedir. Bu cemaat fazla açılamamıştır. 

 

 

14)   Mahmut Sami Ramazanoğlu Cemaati: Bu merkezi, son yıllarda Musa Topbaş adında bir tüccar yönetiyordu. Merkezleri Erenköy’de olan bu cemaat daha çok ticaret erbabından oluşmaktadır.

 

15)   Akfırat Cemaati: Tuzla’nın Akfırat Beldesi’nde faaliyet gösteren bu merkezin şeyhi, geçen yıl bir skandala konu olan Yaşar Yılmaz adında bir kişidir. Olay medyada geniş yankı uyandırmıştır.

 

 

16)   Derin Sofular Cemaati: Fısıltı gazetesinde, Derin devletle işbirliği içinde olduğu ileri sürülen ve bu lakapla anılan cemaat, Ömer Öngüt adında bir kişi tarafından yönetilmektedir. Sakarya’da konuşlandırılan ve İstanbul’da Hakikat Neşriyat adı altında yayın yapan bu merkez, rejime muhalif olan Nakşibendiler karşı şiddetli bir savaş sürdürmektedir. 

TÜRKİYE’DEKİ NAKŞİLER

“Mevlana” mahlasını kullanan Halid-i Bağdadi’ye bağlı Türkiye’de dört büyük Nakşibendi tekkesi vardır:

1) Gümüşhanevi Tekkesi: Kurucusu Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi’ydi. Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Recai Kutan, Ömer Dinçer, Bülent Arınç, Kemal Unakıtan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül gibi onlarca siyasi isim bu tekkeye bağlıydı.

2) İsmet Efendi Tekkesi: Kurucusu Yanya Mahkeme-i Şeriyesi Kátibi Mustafa İsmet Garibullah Yanyevi’ydi. Dahiliye Nazırı Memduh Paşa, Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa gibi Osmanlı devlet adamları ve bürokratları bu tekkenin müridiydi.

3) Kelami Dergáhı: Önceleri Kadiri olan tekke, Muhammed Esad Erbili’den sonra Nakşibendi-Halidiye ekolüne dahil oldu. Menemen Olayları davası sırasında ölünce dergáhın başına Osman Nuri Topbaş geçti. MSP’li Tahir Büyükkörükçü gibi siyasiler ile bazı ünlü işadamları da bu dergáha bağlıydı.

4) Kaşgari Tekkesi: Kurucusu Şeyh Şefik Arvasi’ydi. Tekkeyi büyüten İstanbul Sultanahmet Camii imamı Abdülhakim Arvasi’ydi. Tekkenin son şeyhi Ahmet Mekki Arvasi’nin, İhlas Holding sahibi Enver Ören’in kayınpederi Hüseyin Hilmi Işık’a irşad müsaadesi verip vermediği halen tartışılmaktadır. Şeyh Şefik Arvasi’nin torunu Didar Hanım, Yusuf Bozkurt Özal’ın oğluyla evlidir.

HALİD-İ BAĞDADİ

Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt isyanlarının başlangıç tarihi 19. yüzyıldır.

Osmanlı Devleti’nin zayıflığını fark eder hale gelen tebaa halklar, birer birer isyan ettiler.

Ancak Osmanlı yüzlerce yıllık askeri ve siyasi geleneğe sahip bir miras üzerinde oturuyordu. Kendisini imparator yapan özelliklerini/ faziletlerini tamamen kaybetmemişti.

Tanzimat ile önce sivil-askeri reformları gerçekleştirdi.

Ardından, giderek güvenilmez olan ve çıkardığı isyanlarla tehlike oluşturan, yarı-otonom Kürt derebeylerinin (ayan) ortadan kaldırılmasına karar verdi.

Kuzey Irak’taki, Soran Emirliği’ni (1834), Bahdinan Emirliği’ni (1839), Botan Emirliği’ni (1847) ve Baban Emirliği’ni (1850) sindirdi.

Osmanlı, yarı-otonom Kürt beyliklerini dağıtıp bölgenin siyasi yapısını değiştirirken, aynı dönemde bölgede dinsel açıdan bir başka değişim daha yaşandı.

Bu değişimin öncüsü bir din adamıydı: Şeyh Halid-i Bağdadi.

Nakşibendi – Halid-i Şeyhliği ;

Şeyh Halid-i Bağdadi, 1779’da Kuzey Irak-Süleymaniye’de doğdu. Babası Pir Mikail bölgenin en büyük Kürt aşireti Caf’a mensuptu. Bağdadi’nin soyunun baba tarafından Hz. Osman’a ulaştığı rivayet ediliyordu.

(İlginçtir; bölgedeki Kürt şeyhler “kutsal soy aristokrasisine” girebilmek için soylarını hep Hz. Muhammed’in ailesi Ehl-i Beyit’e dayandırmaya çalışırlar. Ama diğer yandan Kürt olduklarına da vurgu yaparlar! Neyse.) 

Şeyh Halid, Kuzey Irak’ın en güçlü alim ailelerinden, Kadiri Berzenci Ailesi’nden dersler aldı. Daha sonra Bağdat’a gitti. Hocası Şeyh Abdülkerim Berzenci’nin vefat etmesi üzerine, onun Süleymaniye’deki medresesinin sorumluluğunu aldı.

1809’da Süleymaniye’yi ziyaret eden Mirza Rahimullah Azimabadi adındaki Hindistanlı bir derviş hayatını değiştirdi. Onun önerisiyle, Hindistan’a gidip Nakşibendi Şeyhi Abdullahi Dehlevi’den el aldı. Süleymaniye’ye Dehlevi’nin halifesi olarak döndü. Yani artık Kadiri değil, Nakşibendi’ydi. 
Gelelim Türkiye’deki tarikat ve cemaat guruplarının belli başlılarına:
1) İsmail Ağa Cemaati (Önderi Mahmut Ustaosmanoğlu)
2) Fetullah Gülen Gurubu
3) İskender Paşa Cemaati. (Zahit Koktu, Esat Coşan ve şimdi oğlu Nurettin Coşan)
4) Erenköy Cemaati (Muradiye Vakfı) Önderleri: Tahir Büyükkörükçü-(Gazeteci) Ahmet Taşgetiren ve Topbaşlar
5) Süleymancılar. Önderleri: Kemal Kaçar’ın torunları Denizongun kardeşler.
6) İhlascılar (Enver Ören)
7) Kırkıncı Hoca ve Yazıcılar gibi diğer Nurcu guruplar
8) Nakşibendi Yahyalı Cemaatı…. Önderi Ramazan Dinç.
9) Melamiler. Önderi: Ahmet Arslan.
10) Hakikatçiler: Önderi: Ömer Öngüt.
11) Hazneviler: Önderi:
Muhammet Muta Haznevi
12) Menzilciler: Önderi: Abdulbaki Erol.
13) İcmalciler. Önderi: Prof. Haydar Baş.
14) Uşşakiler. Önderi: Fatih Nurullah.
15) Cerrahiler Önderi: Ahmet Misbah Ermenkul.
16) Kadiri Muhammediye: Önderi Muhammet Ustaoğlu.
17) Hizbül Tahrir.
18) Tillocular
19) Galibiler. Önderleri Hacı Galip Hasan Kuşçuoğlu
20) Halveti Tarikatının Şabaniye kolu

Bu cemaat ve tarikat guruplarının dışında Adnan Oktar’dan Mustafa İslamoğlu’nun sevenlerine kadar son dönem öne çıkan bazı İslami çevrelerin varlığı da biliniyor ki bunların sayıları da hayli fazla.

Samimi olanlar!

Kuşkusuz bütün bu gurupların tamamı için din tüccarı, güdümlü ya da küfürde demek asla mümkün değildir. Aralarında samimi yani idealist olanlar gerçekten vardır ve hakikaten İslâm’a hizmet ediyorlar ama dediğimiz gibi bazıları din ambalajı ile emperyalizme hizmet ediyorlar.

Üç günlük dünyada insanoğlunun iktidar hırsı yüzünden yaşanılanları düşününce,hem insanoğlunun hırsına şaşırıyorsunuz hemde Allah ıslah etsin demekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz.

                 Prof. Dr. Haydar Baş farkı!
    Prof. Dr. Haydar Baş hoca ile arkadaşlarını, pek çok noktada (onlara benzeyen birkaç grup misali) farklı ve samimi buluyorum.
İşte Prof. Haydar Baş’ı farklı kılan özellikleri:
– İslam’ı ya da Müslümanları Sunni-Şia-Alevi diye ayrıştıran değil, Ehl-i Beyt bayrağı ile bütünleştiren olması!
– Devlet kavramını kutsal görmesi ve Dar-ül Harp (Türkiye kafir devlet) kandırmacasını reddetmesi!
– Yüzde yüz milli ve anti-emperyalist olması!
– Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i seven gerçek bir din alimi olması!
– Amerikancılara ve küresel siyonizme açıktan tavır alması!
– AKP hükümetine rağmen gazete ve televizyonları ile her türlü riske girip açıktan mücadele etmesi!
– İçeriden ve dışarıdan zerre etki altına alınamaması yani yüzde yüz bağımsız olması!
– Irkçı olmayan, Türk milleti kavramını imanın alameti sayması!
– F Tipi örgütle omuz omuza savaşması!
– Dinci değil, samimi bir dindar olması!

 

Ülkemizde bir çok ünlünün müridi olduğu Cerrahi Tarikatı’nın bilinen özellikleri…

Cerrahiler Türkiye’deki 12 tarikattan birinin kolu. Cerrahi Cemaati’nin lideri, Şeyh Nurettin Cerrahi… Dünyada yaklaşık 30 bin, Türkiye’de 5 bin müridi bulunuyor.
Cerrahilik, Halvetiye Tarikatı’nın en bilinen kolu. Günümüzde özellikle sanatçılar arasında etkin. Dergâhı Karagümrük’te bulunan tarikatın dünyada 30 bin üyesi bulunuyor.
Cerrahi tarikatı, Osmanlı’nın son dönemlerinde özellikle de İstanbul’da üniversite gençliği üzerinde çok etkili olan bir tarikattır. Osmanlı’nın son dönemlerinde birtakım tarikatların karışımlarından yeni tarikatlar meydanagelmiştir. Bunlardan biri de Cerrahiler’dir. Cerrahi tarikatı birtakım hükümlerini Kadiri tarikatından, birtakım uygulamalarını da Rifai tarikatından almıştır.
EN ESKİ DERGÂHLARDAN
Cerrahiler’in Karagümrük’teki Canfeda Camii Sokağı’nda bulunan dergahı ise, Sultan III. Ahmed tarafından 1703 yılında Nureddin Cerrahi için yaptırıldı. Tekkede Tevhidhane, türbe, erkekler bölümü ve kadınlar bölümü bulunuyor. Türbe, özgün unsurlarını yitirmeden varlığını devam ettirebilen nadir dergahlardan biri olarak kabul ediliyor. Dergahta toplantılar öncesi halka yemek veriliyor. Toplantılara Japonya, İtalya, İngiltere ve ABD’deki müritler de zaman zaman katılıyor.

Tarikatın bazı ünlü isimleri ise şöyle :  Ahmet Özhan, Ömer Tuğrul İnançer  Mazhar Alanson, Cem Yılmaz, Ali Taran ve Athena Gökhan (Özoğuz)

 

85 Yanıt to “İşte Türkiye’deki tarikat ve cemaatler!”

  1. tahir çeken Says:

    Esselamu aleykum verahmetullahi veberekatuhu değerli aziz kardeşim in sanki bir büyücü elbisesine bürünmüş bütün yüce insanları herhangi bir hakkı olmadığı bir bilgi ve hakaretler içeren şeyh halit zilan hz dil uzatacak kadar kitap yüklü eşeğe benzer şekilde zamanin ve mekanın sahibi kendisi olduğuna işaret etmekte , bizce bu tip yazilarin hesabini mahşeri kubrada ödeyeceği ne binaen hakikati hiçe sayip ve dil uzatmak hic kimsenin gücü yetmeyeceği gibi petavatsiz ve yakışıksız görüyor ve onu allaha havale ediyorum

    • firat Says:

      kardesim cemaat sadece camide olusturulan cemaattir. geriye kalan fasa fiso.bisey istemek icin allaha yalvaralim.onun verdigi kurallara uyalim yeter. tarikatmiss hahaha…

      • memet Says:

        sen okulda öğretilen din dersi ile din öğretiliormu sanıyorsun . sokaktaki gençlere bi sor bakayım din nedir islam nedir imanın şartları nedir . herşey yüzeysel ama yılbaşını iyi bilirler kutlamayı da bilirler çocuklarda suç yok suç büyüklerde suç bu zamana kadar bu devleti yöneten lerde şimdikilerde dahil. türkiyenin % 99 u müslüman camiye gidene yobaz gerici kuran öğrenen çocuga beynini yıkıyorlar adabınca örtünen iffet sahibi kişilerde öcü gibi. ama fuhuş yapan erkek ve kadınlar disco gece kulüplerinde ömürlerini tüketenler medeni ileri görüşlü oluyo. insanların dilinde allah isminden fazla küfür ve ağır sözler var. bu zihniyyet yıllar önce bizlere yutturulmuş bizde 360 derece o yörüngeye dönmüşüz ve o zihniyetlere tapan var . . .

      • abdulhamit Says:

        senin cami cemaatinede gitmediğin konuşmandan anlaşılıyor…

      • ömer Says:

        cemaatler rabıta yapar hz ebubekirde peygamberize rabıta yapıyor anladı pislik

      • ORHAN GAZİ DOGAN Says:

        Sen hasta olunca doktora gidiyorsun. O zaman sen Allaha sirk koşuyorsun.neden Allah tan şifa istemiyorsun. Sifayi allah verir doktor vesiledir. Mümin nefsen hasta vesilesi Allah dostu alimlerdir.

      • Yasin Says:

        İnsan mal olunca iyiyi göremez at gözlüğü bile çok gelir

      • İslam Says:

        Şeyhler allaha yakınlaşma vesilesidir.onlara ilah yada peygamberlik vasfı takmıyoruz hâşâ ve kellâ.ayette iyilikte ve takvâda yardımlaşın diyor.şey efendi de bizim takvâmız artsın diye bize bu yolu öğretiyor, bize yardım ediyor takvâda.bizde bu vesileyle allaha daha iyi kulluk yapmaya gayret ediyoruz.nefsimizi ezmeye çalışıyoruz.selamun aleyküm.

    • mehmet topal Says:

      ESSELAMUN ALEYKUM DEĞERLİ KARDEŞİM,SENDE HAKLISIN DİYECEM AMA,ABİCİM BU DÜZENLER BELLİ AMAÇLARLA KULLANILMIYORMU SENCE PARA SİYASI AMAÇ UĞRUNA İÇİNDE GERÇEKTEN İSLAMA HİZMET EDENLER HANGİSİ BİLEMEYİZ TABİ,İSLAMI YAŞAMAK İÇİN ZATEN BEN BU TİP EĞİLİMLERE İHTİYAC DUYMUYORUM,ŞÖYLE BİR ŞEY DAHA SÖYLEYEYİM EL ALMA MESELESİ PEYGAMBERİMİZ SAV KADAR DAYANIYORSA DİYECEĞİM YOK PEYGAMBERİMİZİNDE SEN İSLAMIN BAŞI OL DİYE KİMSEYE EL VERMEDİĞİNİDE HATIRLIYORUM,BENCE SİZDE İSLAMI KURAN VE SÜNNETLE İCRA ETMEKLE YETİNİN DERİM,KİMİN İYİ NİYETLİ OLDUĞU BELLİ DEĞİLKİ 1 AY ÖNCE KÜFRETTİKLERİYLE ŞİMDİ ÇIKAR İÇİN DOST OLABİLİYOR BU LİDERLER SİZDE BİLİYORSUNUZ SAYGILAR SUNARIM

    • necla Says:

      Bütün bu cemaatler,tarikatlar hepsinin ortak bir hedefi var güc,para,iktidar butür yapilanmalar devlet icin ciddi bir tehdit ve din ilede alakasini göremiyorum ve islami yozlastirdiklarini görüyorum öyleki $eyh denilen zat i muhteremler kendilerini tövbe ha$a ALLAH in yerine koyuyorlar ATATÜRK bosuna yasaklamamis bunlari bunlar elmanin icindeki kurtcuklara benziyor dualarim,isteklerim direk ALLAH a arama kimseyi koymadim koymamda ( Bu tür yapilanmalar günümüzde cok gereksizdir teknoloji öylesine ilerlediki yeterki ögrenmek iste aninda istedigin her seyi ögrenirsin )

    • Cihan Says:

      Sonra onların izleri üzerinde elçilerimizi birbiri ardınca gönderdik. Meryem oğlu İsa’yı da arkalarından gönderdik; ona İncil’i verdik ve onu izleyenlerin kalplerinde bir şefkat ve merhamet kıldık. (Bir bidat olarak) türettikleri ruhbanlığı ise, biz onlara yazmadık (emretmedik). Ancak Tanrı’nın rızasını aramak için (türettiler) ama buna da gerektiği gibi uymadılar. Bununla birlikte onlardan inananlara ecirlerini verdik, onlardan çoğu da fasıktı.

    • sedat Says:

      haydarbaş denilen adam kum kentinde şiaya tabi oldu hazreti ebubekir .osman .ömer e kufrediyor iran kum kentinde munafık bir kafir dir haydar . kemal da munafıktır bu sayfayı yayınlayan ehli sunnet dümanı kafirdir.

  2. […] Cemaatler : http://www.hurriyet.com.tr/pazar/5097892.asp Cemaatler : https://fenerant.wordpress.com/iste-turkiye%E2%80%99deki-tarikat-ve-cemaatler/ Cemaatler […]

  3. ismet Says:

    ne diyeyim ben allah islah etsin. camaatler ne demek biz bütün allahın kulları değilmiyiz cemaatsa en büyük cemaat biziz allahın yolunda inancı sağlam dürüst eline beline diline sahib olan insanlarız.. bize başka insanların yol göstermesine gerek yok en sağlam ve hakiki yol allah yoludur. başka aracıya ihtiyaç yoktur.

    • abdulhamit Says:

      sen aklını kirayamı verdin kardeşim. ismet kardeş… ALLAH C.C HAZRETLERİNE ulaşman için araca ihtiyacın var malesef… senin gittiğin yol girdaba gider, fırtınaya kapılırsın, bu ikisine kapılmamak için bir ALLAH dostuna tutunman gerek…. vesselam

      • Kubilay Özen Says:

        Sen de, Senin Gibilerde Hepiniz Sahatekarsınız,Yezid’siniz !!
        ”Allah’a Ulaşmak İçin Allah Dostuna İhtiyaç Varmış”
        ”Allah Dostu” diye bir terim olur mu hiç? Utanmazlar !!!
        Allahın RESUL’ü olur. Onları da Kuranda isim isim belirtmiştir.
        Ben de hafızım çok şükür. Kuranın neresinde yazıyor bu?
        Milleti din ile sömürüyor, Allah ile resmen dalga geçiyorsunuz !!!
        Size mi inanacak insanlar? Kuran-ı Kerim’e mi? Kafir Herifler !!!
        Adamın gittiği yolun girdaba gideceğini nerden biliyorsun?
        Allah mısın? Peygamber mi?
        Bak Bakalım Allah Nasıl Emretmiş;

        ”Rabbinizden size İndirilen Kitaba Uyun, Onu bırakıp başka dostlara uymayın.Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz”
        (ARAF SURASİ-3)

        Din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler:
        ”Onlara, bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye tutunuyoruz” derler.
        Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola iletmez.)
        (ZÜMER SURESİ-3)

        O minnacık beyinleriniz Yalan ve Hurafeler ile yıkanmış, milleti de karanlığa çekme derdine düşmüşsünüz.
        Rab’bim kimseyi sizin durumunuza düşürmesin..
        Zavallılar, acınacak haldesiniz..

      • mustafa Says:

        İyi bilin ki, halis din yalnız Allah’ındır. Onu bırakıp da başka dostlar edinenler, “Biz onlara sadece, bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz” diyorlar. Şüphesiz Allah ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez. Zimer suresi 3.ayet

      • Oğuz Says:

        şuanda şirk koştun kardeşim. Kuran-ı Kerim okudun mu bilmem. Ama eğer okumadıysan bir oku baştan sona. Bir de tevbe et kendi iyiliğin için.

    • mehmet topal Says:

      aynen katılıyorumda gel de millete anlat

      • Halit S Says:

        Eyyyyy bire cahil kardeşim yaşantı nedir bilirmisin sizler doğru bir cemaat e katılıp ALLAH sevgisini yaşadınızmı ilim. Herkezde olabilir ama yaşantı bir başkadır…

    • barann Says:

      Guzel kardesim peyberde aracilik ypmadimi ?

  4. memet Says:

    allah belli sürelerde insanların ıslahı için peygamberler göndermiş…
    ahir zamanda da belli sürelerde alim ler göndermiş. islamın ilk doğduğu yıllarda allah insanlara YOL göstermek için peygamber göndermiş ve en son bizim peygamberimizi göndermiş.
    ahir zamanda da alimler ama gerçek alimler menfaat ve para ile işi olmayan alimler fakat şimdi her taraf alim görünümlü ahmaklarla dolu istisnalarda var tabiki. nice insanlar var önder diye puta tapan

    • mehmet topal Says:

      güzel bi yazı kardeşim ama herkes kendininkine istisna diyor,bence böyle bir düzen yok islamdada böyle bir durum yok,nasıl kurtulacağız bilemiyorum

  5. furkan bilge Says:

    Devlet okula gitmeyi her bireye mecbur kılıp göndermeyene ceza kesiyo helal olsun. Yuce allah ise bize kendi dinini öğrenmeyi emrediyo öğrenmez isen rızkını keserim hastalık veririm demiyo hamdolsun.okullar nasıl eğitim veriyo ve bu eğitim için öğretmeni mecbur kılıyosa ve her birey mizacına göre bir meslek seçiyosa cemaatlerde bana göre birer okul allahı peygamberi layıkıyla tanımak yüce kıtabımızın mealini okumakla mümkün değildir çünkü o ilme sahip değiliz . Bu sebeple allah öğreticiler göndermiş ve bunler insanların mizacına göre coğeafyasına göre dini mezheplere bölmüş bu dini bölmek değil.ayrıca cemaatlerde birer öğretmen okuludur eğer doğru cemaati bulur dersine iyi çalışırsan allaha yakın bir kul olabilir ve allah dilerse diğer insanlara öğretebilirsin. Ben bugörüşteyim ve bu siteyi kuran arkrdaşlara nefret duymuyorum dua ediyorum allah hidayet nasibeylesin diyorum.allahı bulmak bulana tarifsiz huzur bulamayana ise tarifsi bir boşluk verir ve şeytan boş kalan kalpleri mesken tutar ben bizzat yaşadımallah cümle iman edenlere hidayet ve firaset versin.

    • abdulhamit Says:

      çok güzel kısa ve net cevap verdiğin için tüm mülüman kardeşlerim adına sana teşekkür etmek istiyorum. RABBİM C.C HAZRETLERİ SENDEN RAZI OLSUN…

      • mehmet topal Says:

        doğru cemaat hangisi sizce,devlet okullarında din öğretiliyor zannederim okula gitmediniz,diyeceksinizki devlet dini kendine göre okutuyor evet bende öyle diyorumda cemaatlerde farklı değil ne yapacaz şimdi

      • cevdet Says:

        Ağzına saglik

    • Muharrem Says:

      Doğru cemaat derken… seninki mi?

  6. Rasit Says:

    Yarısından daha azı tam olarak gerçeği yansıtan bilgilerin ile kendi küçük aklın ile yorum yaparak bir yazı oluşturmuşsun. Emek harcamışsın ama boşuna harcamışsın. Ben seni çok cahil buldum, önce iyice öğren ondan sonra kalemi eline al yarı cahil kardeşim

    • abdulhamit Says:

      raşit kardeşime katılıyorum… senin gibi insanların var olduğunu öğrendikçe ŞÜKREDİYORUM…ELHAMDÜLİLLAH

    • ahmet Says:

      yarı cahil mi. Kara cahil da. M.Kemal’i seven zır cahil bir müslüman

  7. volkan Says:

    ya benim ailem tarikate girdi gözleri şehlerinden başkasını görmuyo bu büyü bence şeytanın tuzağı gözleri kör olmuş sanki ailem çarşaf giydi sanki insan değil şeytana dönuştüler sözleri zehirli yılan gibi bence tarikatler tuzak ve çok tehlikeli

  8. Ali Maleri Says:

    Allah c.c.cemaatlerin peşine takılıp gidenleri sırat ı müstakıyme meylettirsin inşallah.Hakikat;cemaatler de değil KUR’AN-I KERİM de ve Hz.Muhammed sav.in yolunda dır.GERÇEK YOL İŞTE DOSDOĞRU YOL BUDUR! ilahiyatçı kardeşinizden acizane tavsiye.

    • abdulhamit Says:

      ali maleri kardeşim kusura bakma ama zaten başımıza ne geldiyse senin gibi ilhiyatçı kardeşlerimizden geldi, çok merak ediyorum size ilahiyatta ne öğretiyorlar… başınızı turşu suyunamı koyuyorlar…

      • a kadir oztm Says:

        Ilahiyatcilar Kuran’dan başka bişeye itibar etmezler işin özü bu sünnet hadis evliya keramet bunlar uydurma onlara göre soyleyemedikleri bu

  9. abdulhamit Says:

    inançlı bir mülüman olarak bu yazıları yazdıysan, ALLAH tan inançlısın, ya inançsız olsaydın… herkesi dinden imandan çıkarırdın, sen kimsin merak ettim…. o kadar araştırıp cımbızla seçmişsinki bir tane doğru olanı bulup eteğine yapışamamışsında o doğru olan hakkında insanları bilgilendirememişsin, ben bu yazdıklarından hangilerinin hak yolda olduğunu bu cahil aklımla çözdüm… sen bu insanları akılsızmı zannediyorsun, bizler islamiyeti internette bilgisayar başında öğrenmiyoruz…senin gibiler bu aralar çok türemeğe başladı amacınıza ulaşamayacaksınız…. vesselam

    • Sedat Says:

      S.A. Arkadaşın yazdıklarının çoğuna katılıyorum. Okuduklarımdan Cemaat sadece Camide olur sözüne katılmıyorum. Okulda öğretilenlerin İslamı yaşamaya yetmeyeceğini de biliyorum. Sürekli araştırmak ve yaşamak gerek. Allah afeylesin bu sözü söylemekle inşallah günah işlemiyorum ancak araştırdığım ve gördüğüm kadarıyla Ülkemizde dini anlamda bilgi alıp inanıp yaşayabileceğimiz bir Cemaat yok. (göremediğim, anlayamadığım bir cemaat varsa Allah afeylesin) Ancak ticaret, para kazanma, menfaat sağlamayı öğreneceğin yer arıyorsan istediğin Cemaate git katıl. Müslüman aklını kullanmalı, araştırmalı, soruşturmalı. Ayetlere Hadislere bakmalı ve şunu iyi bilmeli. Öğrettiği Dini bilgiler karşılığında Sizden ücret isteyenin peşinden gidilmemeli. Bu ücret sadece para almak değildir. Cemaati kullanarak dergi satmak, kitap satmak, gazete satmak, Haç ve Umre seyahatleri düzenlemek, ticaret yapmak ta ücret istemenin farklı bir yöntemidir. Eğer Hak için bunu yapıyorsan Kitabını, dergini, gazeteni, hizmetini ücretsiz herkese ulaştır. Merak etme hayırseven çoktur, karşılığı gelir Seni bulur ve bu işlerin karşılığını ödersin. Senin bilgilerin de herkese ulaşır ve parası olmayan da dini öğrenir. Varsa bu söylediklerimi yapan hakiki Hak için mücadele den bir Cemaat söyleyin Bende gidip gönülden hizmetimi edeyim. Saygılarımla.

  10. esra ongun Says:

    Tamam karsiti olabilirsiniz ama ozellikle sevmediklerinizin -zit olduklarinizin- uzerine gitmissiniz madem emin degilsiniz ona gore blog yazin ayrica cok yazim yanlisiniz var dikkat edin isim-soyisim yanlis-hatali yazmayin

  11. kadir Says:

    ◦“Alimler benim varislerimdir…” (Ebu Davud, İlm 1, (3641); Tirmizi; İbnu Mace)
    ◦“Ey iman edenler Allah’tan korkun ve sâdıklarla beraber olun.” (Tevbe Suresi 119.Ayet)

  12. KOBANi SALDIRISI VE AKP REJİMİ

    Kobani Kürt halkına karşı yapılan saldırı, mayıs ayında Suriye’ye giden bir MİT heyetince planlandı. Türkiye’ye bakan taraf Türk askeri ile kapatılırken, diğer 3 kanat ise İslamcı çeteleri koordine eden TC’ni özel birimleri kontrolündeki İŞİD’e bırakıldı.

    AKP ve İslam halifeliği!

    Tarihi anlamda çürümüş kokuşmuş yapısı ile, haklı zeminini yitirmeye başlayan TC Devletinin neo-Osmanlıcı restorasyon süreci, AKP iktidarı döneminde askeri kanatlarla bütünleşerek, yeni bir temelde geliştirilip, Osmanlı’nın son dönemlerindeki devlet yapısına benzer bir yapıya geçildi.
    AKP rejimi, ittihat ve Terakki’nin islamcı kanadının poliitik çizgisini aynen takip etmeye başladı.

    Bu sistem, Sunni islamı esas alacak ve eski Osmanlı topraklarında yeni bir Türk hükümranlığının tesisini hedef alacaktı…
    Erdoğan’ın Hamas ve Müslüman kardeşler kartları bu anlamda oynandı. Suriye ilk atlama tahtası olduğu için başlangıçta burada yeni bir Sunni devletinin kurulması AKP için elzemdir. Suriye’de El-kaide, El-Nusra ve İŞİD’in TC’nin Asker ve MİT’in ce resmen desteklenip örgütlendirilmesi bu anlamda büyük bir önem kazanmaktadır.

    12 Eylül cuntasının anayasasını kullanarak palazlanan bu yeni osmanlıcı kanat ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ne kadar aşırı dinici, hilafet yanısı gurup- çete varsa onlarla da ortak çalışmalara girdi.

    Halife Erdoğan’ın her yerde dile getirdiği, 2071 şifresi!

    Erdoğan’ın 2071”nin ruhunu anlamak için, Avrupa’lıların fazla kafa yormalarına gerek kalmıyor. Osmanlı’dan neo-Osmanlı’ya, Türkçüsüyle İslâmcısıyla Türk-İslâm sentezi tam tekmil. Ordusuyla, tarikatlarıyla, cemaatleriyle…, liberalleriyle her şey ortada. Her fatih gibi AKP de fütuhatını komuta ettiği kalabalık orduya borçlu.O halde, “komuta”nın nasıl işlediğinin yanısıra, o “kalabalık ordu”nun yapısına ve maddî-manevî teçhizatına yakından bakalım. Elbette vurucu gücünden, akıncılardan başlayarak. Öyle olunca da gelsin hak gaspları, peşkeş, alicengiz ve rant,kara para zaten hep orada. “Her köye cami” kampanyası, ilahiyat seferberliği de bonusu. “Anavatan”da ne yapılıyorsa “gurbet vatan”da da yapılıyor. Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca Sünni Türkler dışında kalan hiçbir unsur için hiçbir zaman güven içerisinde ve kimliğiyle gurur duyacağı bir yurt olamadı. Ama daha da kötüsü; bu sözde tekleştirilmiş yurt, egemenliği başkalarıyla paylaşmama andını her Allah’ın günü tekrar etmenin yenmeye yetmediği bir korku nedeniyle hiçbir zaman gerçek anlamda Türk’ün de yurdu olamadı.Türkiye halkına ne yapılıyorsa Avrupa halkına da o yapılıcaktır.

    Tezkere çıkarılırken dünya ve Türkiye kamuoyuna tezkerenin Suriye ve Irak için çıkartıldığı söylense de, tezkere esas metninde Kürtlere karşı çıkarıldı…
    TC’nin esas hedefinde Suriye ve Irak Kürtleri olduğu aşikâr. Kendi Kürdlerine karşı baskı politikalarını sürdüren Türk devleti, diğer bölgelerdeki Kürdlerin statü sahibi olmasını kendi Kurdlerini baştan çıkaracağını düşünüyor. Bu yüzden nerede olursa olsun, Kurdlerin hak taleplerine karşı içte ve dışta tahammülsüz bir politika sürdürüyor.

    Türkler, Ortadoğu’daki eski Osmanlı sömürgelerine hâkim olayım derken, bugün mevcut toprakları tehdit altında. Komşularla “sıfır sorundan” savaş konumuna gelmiş durumda. Türkler, bugün Irak, İran, Suriye, Ermenistan ve Rusya gibi komşularıyla büyük sorunlar yaşıyor. Aynı şekilde geleneksel müttefikleri olan İsrail ile ilişkiler tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Hayalperest, neo İttihatçı Davudoğlu yaratmak istediği “stratejik derinlikte” boğuldu.

    AB ve ABD liderleri ise ultimatomlarla karşı karşıya kalınca, kendilerince doğurdukları bu akıllı, modern, ılımlı İslamcılar karşısında tamamen şaşırmış durumdadırlar.
    Turgut Özal 1980 lerde: ‘Biz Avrupadaki nüfusumuza güveniyoruz, diğer şeyler bizim için arka planda gelir….’, diyordu.
    Erbakan ise: ‘ Avrupayı içerden Müslüman ve Türkleştireceğiz…’
    Erdoğan ise: ‘2071 yılı hedefimizdir’.. Minareler gelecekte Avrupa’nın her sokağını süsleyecektir…’ Aynı Erdoğan: …’ ..minareler bizim füzelerimizdir demekten geri kalmıyor.

    Bu kafalarca Avrupaya sürülen milyonlarca Türkün Avrupa’daki varlığı AB için en büyük tehlike olarak algılanmaya başlandı. Osmanlıcı AKP – Milli görüş-Hizbullahçı- Süleymancı- Nakşibendici çeteleri, Avrupa toprakları üzerinde bile Kürtlerle çatışmak zorunda kalacaktır…

    Sevgi ve Saygılarla

    Entegrasyon Komitesi İsviçre- Vevey
    ———————————————————————-
    Esin Duran,
    Selda Suner,
    N. Gök,
    Berna Z. Aker
    Ferdi koçkar
    Yeliz seren
    S. Aktaş
    Pelin Moda,
    Bedri Engin,
    Nazmi Dogan,
    Sevda Suner
    R. Adalı
    Sezer Aşkın,
    H. Datvan,
    Salih Demir,
    Nizamettin Duran
    A. Demir
    Hasan kayısoğlu
    Melahat Baykara,
    ismail çekmez.
    Aydin Nizam
    Uğur Demir
    Ismail B. Cenk,
    Tekin Balkic
    Selma Altuntaş,
    Murat Koç
    Filiz Serin,
    Nedim Serin,
    Vedat Koçak,
    Salih Birdal,
    Erdal Cömert
    Ismail Bulak
    Ahmet Meriç
    Mustafa Gur,
    Hasan Zafer
    Bahar Ünsal
    Osman B.
    Ayse bahar
    Metin Maslak
    H. Maslak
    Dilek Solak
    zeynep içkaya
    Sevda maslak
    Sercan Gezmiş
    Aynur Balkaya
    İpek Doğan
    Nazım Doğan
    Murat Doğan
    esin erkan
    Beyhan erdem
    n. erdem
    İsmail Deniz
    Ayten BARAK
    Ugur Birdal
    Ahmet Tan
    İsmet Yelkenci
    Yıldırım Kongar
    Selma Kongar
    Birol Aytekin
    Hatice Gül
    Ibrahim Erkin
    Kemal erdem
    Rıza Akdemir
    Mehmet Coskun
    Hüseyin demir
    fethi killi
    Yeliz Ender
    Mustafa Ender
    Ugur Basak
    Kemal Dektaş
    Ayten Ilkdal
    Nuri Aktanır
    Metin Koc
    Sevgi Ender
    Burhan Kulakçı
    Oğuz Duran
    Burcu Kanter
    Aysel kanter
    Erol kanter
    Layla SOLGUN
    M. Oktay
    Kemal Aktas
    Yelda tekinoglu
    Orkun Keskin
    T. Vural
    Oğuz şen
    Nur Şen
    Ismail çaykara
    Burhan Orkal
    D. Kahan
    Seher Yıldız
    Esra akkaya
    Mehmet Uzan
    Yeliz IŞIK
    Murat Bakır
    O. Dem
    Salih Aktaş
    Seyhan İlknur
    Osman Çekiç
    esma yıldız
    Murat Çetindal
    Ali OkyarMusa Tekin
    Aslı Birdal
    Nazmi Doğan
    İnci Gür
    L. Okar
    Ayse Polat
    Mustafa Karkaya
    Omer Aytac
    Mürsel Bozkır
    Zeynep Şengül
    Gülcan Iğsız
    Murat Nidar
    şemsi Kaya
    Ayten Ekşi,
    Eda leman
    nermin ışıl
    D. Polat
    Kadir Erdem
    Serdar OKTAY
    Mehmet Özdemir
    Mustafa Erkan
    Nuri AKTAS
    Emine AKTAS
    O. Kadir Ergun
    Metin Kurca
    Sedat Isiklar
    Filiz Bag
    Kadir Baskale
    Sevim Varlik
    Hasan Mesut Akkaya
    Necmi Guler
    Erhan Isguz
    Meral Okur
    Bilge Okyaz.
    Kemal Koç
    L. Mirakoğlu
    Oktay Kızılcık
    Mehmet Yavuzgil
    Erdal Polat
    Hüsnü oktay
    k. Sankay
    Ahmet tekin.
    Semra Kaya
    Mustafa Çiçek
    Kayhan Göçkaya
    Erdal Solgun
    Mehmet Solgun
    Esra Solgun
    N. Altik
    Oguz Karakış
    Leyla Mert
    Işık mert
    D. Öksüz
    Erdem Yılmaz
    Ayse Eltan
    S. Guner
    M. Deniz Ok
    Mehmet İnce
    Huseyin Cinar
    Meltem Cinar
    Berk Cinar
    L. Demirkaya
    Huseyin Çilek
    Ayten Irmak
    D. Okdere
    Ali Uskan
    İrem Haloğlu
    Berdan Temiz.
    H. Baskale
    Murat Gülay
    Esra Gülay
    Mustafa Akyol
    A. jale Kol
    M. Kol
    Tamer Oktay
    Aslan Burukoglu
    I. Demir , Kemal Demir, Leyla Demir
    Nurettin Akdal
    Uzan Kara
    ismail Igdır
    Ali Serin, Gül Akın, esra Serin
    Nuri Şen
    Hasan.Y. Balci
    Mehmet Yucel
    İsmet C. Koray
    salih Söğütlü
    Nuri Akçay, Gül Akçay, Esra Akçay
    Ali Dem. Sarahoğlu
    Ayten Karaman, Mehmet Azal
    L. Uzan, Harun Tabaklı
    Ertekin Sancak, mehmet değerli.
    Kemal Güler, Zeynep Güler
    B. Urak.
    Ismail Duygu, Erdem Duygu
    Hasan Incedemir.
    N. kayıkçı. L. Solak
    Bayram Akçak, Mustafa Görmez, Ali Bozer
    Mehmet A. Hanoğlu. Serhat hanoğlu. İsmet şahin. Esra şahin.

  13. alp eren Says:

    Cerrahi tarikatı, tekkeleri İstanbul karagümrük semtinde olan, musiki aletleriyle zikir çeken bir tarikat. minberinde ilginç bir şekilde bülbül yuvası bulunmaktadır.

  14. alp eren Says:

    Cerrahîlik (Cerrahîyye, Osmanlıca: جراحية ‎) bir İslâm tarikatı, Halvetîyye’nin kolu olan Ramazânîyye’nin alt şubesi. Cerrahîlik, adını kurucusu olan Nureddîn Muhammed ibn-i Abdullah er-Rûmî el-İstanbulî el-Cerrahî’den alır. 17. yüzyılın sonlarında kurulmuş olan Cerrâhî tarikatı, eski İstanbul’un en yaygın tarikatlarından biriydi.

  15. alp eren Says:

    kurucusu 18. yüzyılda yaşayan nureddin cerrahi’dir. genelde ılıman görüşlere sahip bir cemaattir. önde gelenleri arasında ali taran, cem yılmaz,mazhar alanson gibi ünlüler bulunur. ali taran çektiği reklam filmlerinde illaki bir cerrahiyi oynatır. new york şubeleri gerçekten çok güçlü olup iyi örgütlenmiştir.

    simgesi bisturidir.

  16. alp eren Says:

    Cerrahi cemati üyesi athena gökhan

  17. tolga Says:

    Tarikat nedir?
    (Arapça: طريقة‎, tarîka), veya Tarik kelimesi “yol” anlamına gelir, “Allah’a ulaştıran yol” mânâsında kullanılmaktadır. Tarikatlar Selçuklu ve Osmanlı Türkiyesi’ne özgün düşünce ve inanç hareketleri olarak değerlendirilmektedir. Birçok tarikatın menşei Hicri 5. / Miladi 11. asırda Abdülkâdir Geylânî’nin yolundan gidenler tarafından oluşturulan Kadiri Tarikatıdır. Ebû Sâlih Muhyiddîn Abdülkâdir Geylânî, neseben hem Hasanî ve hem de Hüseynîdir. Hz. Abdulkadir Geylânî’nin soyundan gelen evlad ve torunları da yaşadıkları muhitlerde “Şerîf”, “Şurefâ”, “Seyyid” olarak anılmışlardır.
    Tarikat, Allah’a ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri. İslamiyet’te, İslamiyet’in kalbi boyutu üzerinde duran ve “kalbin fıkhı” diye nitelenen tasavvuf öğretisinin uygulandığı düzenli kurumsal yapılar olarak tarif edilir.

  18. Selçuk Says:

    Futbol kulüplerinin de tarikatları tribün gruplarıdır.

  19. ali Says:

    tarikatin iyisini de Atatürk’çülüğüyle ölçmüşsünüz ya helal olsun size.ha birde iktidara karşı olursa iyiymiş.bu kıstasları göz önünde bulunduralım ey cemaat.

  20. emre Says:

    Dalga mı geciyorsunuz insanlarla ya.önce cemaatleri eleştirip sonrada baska bir cemaati örnek gostererek insanlara aptal muamelesi mi yapıyorsunuz.din tüccarlığı denen şey bu ülkede var.ben bu yüzden kızıyorum okumayan halkıma,eger ki okusaydı bunların kendilerini sömürmesine izin vermezdi.

  21. FUNDA Says:

    Cumhuriyet Öncesi Tarikatlar

    Selçuklular’dan itibaren Osmanlı döneminde bile tarikatlar sokaktaki sıradan insanlar kadar padişahların da gittikleri kurumlar oldu. Örneğin Sultan II. Abdülhamit Dardavi ya da Şazeli olarak tanınan tarikata bağlıydı. Üstelik onun döneminde Rıfai şeyhi de Saray’da yaşıyordu. Sultan Reşad’ın Mevlevi olduğu biliniyordu. Cumhuriyet dönemi öncesinde tarikatlara tanınan toleranstan yola çıkarak hepsinin faaliyetini sürdürdüğü söylenebilir. Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi’nde yer alan listeye göre, Cumhuriyet’e kadar varlığını sürdürmüş ve bu dönemde kapatılan tarikatlar; Bayrami, Bedevi, Celveti, Cerrahi, Gülşeni, Halveti, Kadiri, Mevlevi, Nakşi, Rıfai, Saadi, Sinani ve Sünbüli’dir.

  22. FUNDA Says:

    Cumhuriyet Sonrası Tarikatlar

    Bugün küçük ya da büyük gizli ya da açık olarak faaliyetini sürdüren başlıca tarikatlar ise Nakşilik, Melamilik, Bektaşilik, Halvetilik, Mevlevilik, Kadirilik, Bayramilik, Rıfailik, Vahhabilik, Yasevilik, Şazeliye, Celvetiye, Biberiye ve Ticanilik. Tabii ki buna Cumhuriyet dönemi sonrasında ortaya çıkan daha çok cemaat olarak nitelendirilen yapıları da eklemek gerek. Bunlar Nurculuk, Arvasilik, Süleymancılık ve Işıkçılık. Gerek tarikatlar gerekse Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan cemaatlerde meydana gelen bölünmelerle bu liste her geçen gün değişiyor. Ama son olarak bu listeye belli bir tarikata ya da cemaate dayanmayan özünde siyasi bir örgüt ya da oluşum olan İBDA-C, Hizbullah, Milli Görüş, Hizbu-t Tahrir gibi hareketleri de eklemek gerekir.

  23. ÖZLEMİM Says:

    Günümüz de bile her siyasetçi bir tarikat üyesi.Hatta sanatçılar ! sporcular, iş adamları ve tanınmış bir çok insan.
    Bence geçmişten bugüne ki Avrupa toplumunda da bu tür tarikatlar ve müritleri görmek mümkün insanların tarikatlara ne amaçla veya ne düşünerek katıldıklarını,buna neden gereksinim duyduklarını toplum bilimcilerin tartışmaya açması gerekir.

  24. SARAYLAR CAMİLER VE KARA PARA DÖNEMİ!

    Ak Saray’da yapılan caminin açılışını yapan Erdoğan, “İnşa edilen her cami bu topraklara vurduğumuz bir mühürdü. Her mühür bu coğrafyadaki tapu senetlerimizdir…”Günde beş vakit namaza işte o kubbelerin altında durulur. Camilerimin büyüklüğü iftar kaynağıdır.” dedi. Bunu söyleyen, İŞİD halifesi Al-Bagdadi değil, TC halifesi!!

    Türkiye’de Para Kaçırma Yasası Çıkarıldı!

    Son yıllarda Dünyada ne kadar kirli para varsa, hatta kadın ve uyuşturucudan elde edilen milyarları Türkiye’de aklamayı en büyük ekonomik faaliyet diye yutturan AKP, tek başına iktidar olamayınca kaçakçılığı meşrulaştırma kanunu çıkardı: Mafya babaları, kadın,uyuşturucu ve silah tüccarları artık kara paralarını Türkiye’ye taşıyor! Avrupa’da faaliyet gösteren, göçmen Türkler, sanki Viyana seferine çıkılmış gibi, bütün imkanlarını kullanarak,yaşadıkları devletlerin banka ve diğer kurumlarını resmen soyarak, mümkün olduğu kadar fazla parayı, AKP rejimini ayakta tutmak için Türkiye’ye taşımaya başladılar…!

    Erdoğan’ın saray mahzenleri, yeraltı odaları boşuna inşa edilmedi!

    TÜRKİYE’Yİ “KARA PARA AKLAMA ÜSSÜ” YAPTILAR…

    Son yillarda Türkiye 37 milyar dolarlık altın ithal edip, 24 milyar dolarlık altın ihraç etti. İhracat tutarının büyük kısmını doğrudan İran’a yapılan sözde ihracat oluşturdu. Ayrıca, 2011-2015 döneminde toplam 96 milyar Euro kara para transferi yapıldığı MASAK raporlarına girdi. 

    Türkiye’nin son on bir yılına damgasını vuran “mafyatik”yönetim anlayışı, ülkeyi adeta kara para cenneti haline getirmiş bulunuyor. Kirli işlerde rol alanların, bu işlerde ortaklık ve işbirliği yayanların yargılanmasını engellemek için gidilen hukuka aykırı düzenleme ve uygulamalarla yargının eli kolu bağlansa da bu yönetimin sonu geldiğinde, söz konusu kara sermaye topluca yurt dışına kaçarak ekonomik bir şoku tetikleyebilecektir.
    Erdoğan, Çamlıca Camisi için dünyanın en kuvvetli hoparlör, diğer bütün camilerin imam hortlamalarını bastıracak ses cihazlarının temini için emir verdi! Emir kılıçtan keskin! 800 000 dolarlık ses cihazları ısmarlandı…!

    AKP’yi iktidarda tutmak için getirilen bu 74 milyar doları, ilk etapta başka partilerin millet vekillerini satın alma veya erken seçimleri finanse etmekte kullanmayı hesaplıyorlar. AK Saray manzenleri tam bir güven sağlayamazsa, bu kara para tekrar geri çıkacak!
    İçerde Kara Para ekonomisi ile saltanatlarını sürdürme kararlılığı devam ederken, Ortadoğu’da destekledkleri terör örgütleri, başka toplumların insanlarının kafalarını, kendi mezheplerinden olmadıklarından dolayı kesmeye devam ediyorlar.
    TC’nin her alanda destek verdiği bu vahabi-şeriatçı terör gurupları, ”muhalif” denilerek maskelenmiş ve Türkiye sınırı dahilinde sakalları kesilmiştir, başka değişen bir şey yoktur…

    Bilindiği gibi, Türkiye, Arabistan, Pakistan ve Katar ve benzeri Sunni devletlerinin her türlü destek sağladığı, adlarına muhalif denilen şeriatçı katiller tarafından Suriye’de başta Kürt,Nasturi ve Aleviler olmak üzere İslam dışı topluluklara yönelik İslam Cihadı adına vahşi metotlar uygulanmaktadır…Adlarına ‘muhalif’ denilen bu İslami teşkilatlar, Türkiye’den gelen en modern silahlarla,Ortaçağ’ın en ilkel katliam yöntemlerini kullanıyorlar…
    AKP ve TSK desteğindeki bu Selefiler, İslam’ın ilk yayılma dönemlerinde kullanılan bütün vahşi metotları, piskolojik savaş yöntemlerini yeniden pratikleştirdiler.
    Vahabiler, Selefi Bedeviler Suriye’de kafa keserken, TC rejimi, bu şeriatçı terör militanlarını Türkiye’de eğitip, donatmaya devam ediyor. İşte Suriye’de mezhepçi bir politika izleyerek, bu ülkenin iç savaşa sürüklenmesinde önemli rol oynayan ve Irak’ta da mezhep savaşı çıkarmayı amaçlayan bu aynı kafa yapısıdır..
    Erdoğan başka alternatif bulamayınca dünyanın en adi Seleficilerine sarıldı: Müslüman Kardeşler rejimi gecikince, İŞİD, El-Kaida ve NUSRA başta olmak üzere, Cihatçı terör örgütlerine bel bağlandı. TC cephanelikleri adeta boşaltıldı, bu arada Afyon’da, MİT tarafından mesai dışında cephane çalınırken gerçekleşen kazada bir sürü asker öldü ve bunun üstü de doğal olarak kapatıldı!

     AKP ile Selefi terör örgütü Al-Nusra’nın hayata bakışı aynı. Her ikisi de kuvvetler ayrılığını(demokrasiyi) istemiyor. Her ikisi de dini inançları siyasetlerine alet ediyor, kadınlara türban çarşaf üniformalarını giydiriyor, nüfus patlamaları yoluyla İslamı yaymaya çalışıyorlar. Her ikisi de çoğulculuğa karşı… Her ikiside Suudi-Katar dolarları ile ayakta.

    IŞİD-NUSRA-El-kaida kafasını destekleyenlerin ve aynı ideolojinin malı olanların, yeni paradigmaya özgü yeni değerlere uymadığı açık. 

    Bu anlayışın artık dikiş tutmadığı ve hiçbir ülkeyi yönetemeyeceği Mursi, Libya ve Yemen vs.. örnekleri ile birlikte yeniden anlaşıldı. AKP’nin Türkiye’ye dayatmaya çalıştığı yaşam tarzı ve siyasal anlayışın artık hiçbir karşılığının kalmadığı görülüyor. 

    Ilımlı Müslümanlar silah tüccarı olup çıktılar… AKP Suriye’de savaş kışkırtıcılığını boşuna yapmıyor, 4 senede Türkiye’den Suriye’ye sokulan silah değeri 28 Milyar doları geçti.

    AKP’nin ekonomik büyüme senaryoları, taşıma su ile, dışarıdan getirilen dövizler, Avrupa uyuşturucu – silah- kadın ticaretinden gelen Euro’larla şişirilen, rakamların değiştirilmesi yolu ile manipüle edilen, halkın banka kredileri ve kredi kartı ile borçlandırılması yoluyla pazarın hareketlendirilmesi izlenimi verilen bir “büyüme”dir. Bu oyun ilelebet süremez. En çok güvendikleri inşaat sektörünün içine girdiği kriz, sunni “ekonomik büyüme”nin iflasının ilk işaretleridir.

    Şimdi bu kara para akımı yavaş yavaş durmaya başladı, ekonomiyi düzeltemeyen, işsizliği bitiremeyen, sosyal yaşamı kısıtlayan, özgürlük karşıtı, çoğulculuğu hazmedemeyen AKP’nin gideceği fazla bir yol kalmamıştır. Şimdi; abartılı darbe söylemleriyle yeniden bir mağduriyet edebiyatına sarılarak tabanını tahkim etmeye çalışıyor, ama aynı AKP askeri kesimlerle iç içe, İHD veya benzeri paravan örgütler şemsiyesi altında TIR’larla Suriye’ye silah sokuyor.

    Türkiye’de Osmanlı kafası ile manipüle edilen cahil halk dışında Erdoğan’a güvenecek bir toplum kalmadı.

    Böylesine bir kaos, karşıt tekke, tarikat, hizip ve cemaatlerin başlattığı iç dalaşma, iktidarı ele geçirme operasyonları, bu kez içerden AKP’ye önemli bir darbe vurmaya başladı.

    Büyük saray ve Camilerle, geri kalmış yığınların beyinlerini çelmeye çalışan R. T. Erdoğan’ın kontrol mekanizması tümden sarsılmaya başladı! Polis, savcı ve hakimlere dalaşmalar, futbol sahalarına yapılan müdahaleler, Sanatçı adı altında kara para aklatan Mafya elemanlarından meddet ummalar işin cılkını çıkarttı!

    Gözü petrolde olan AKP’nin Kürt Sorunu hakkında oyalama hamleleri dışında hiç bir somut adım atmadığı, Kürtleri MİT’in oyuncak bir sorunu haline sokmak istediği bir kez daha ispatlandı. MİT ajanlarınca, Hamidiye alayları gibi yönetilmeye çalışılan bazı Kürt gurupları ise, aldatıldıklarını anlayarak, AKP’yi terk ettiler.

    Yeni Osmanlı, doğmadan gelecek krizine girdi. Devet kontrolündeki Sunni tarikat ve hizipler, AKP nin en büyük sponsoru Seleficilik, parayla satın alınan bazı aşiret ve tarikatlar, Müslüman kardeşler ve terörcü şeriatçılar dışında pek taraftar kalmadı. Yeni Osmanlıcılık bir ütopya olarak kalmaya mahküm edildi.

    1980’li yıllardan beri yükselen, Türkiye’yi Osmanlı’nın devamı anlamında islami temelde yeniden kurmak fikri, “İslami Dünyayı birleştirip önderi olmak” veya benzeri tonlarda, Turgut Özal döneminden beri yükselen yayılmacı, eski Osmanlı ruhundan hareketlenen bu türden yağma ve talan hareketleri sert kayalara çarpıp duruyor. Zaman çok değişti, sakallı Türbanlı çetelerle bir yere varmak mümkün değil artık…
    Asıl Çeteler Susurluk veya Lice’de değil, devletin meclisi denilen BMM’inde, Genelkurmay karargahı, İstihbarat ve Emniyet müdürlüklerinde üslenmişlerdir.

    Politik devlet çetelerinin keyfi uygulamalarla geri dönüşsüz zararlar verdiği İstanbul, eşkiya çetelerinin çöplüğü haline getirilmiştir. Her yer Arap yayılmacılığını simgeleyen Camilerle dolmuş, din adına Arapça bağırıp çağrışan imamların gürültüsü sakin yaşamayı imkansız hale getirmiştir…Kuru gürültüyle gaza gelen din tüccarı İmamlar, kendilerine sağlanan olağanüstü imkanlarla devlet içinde devlet haline gelerek en büyük çete halini almışlardır.

    Evinin penceresinden bakan insanlara, İslam reklamı yapan yüksek cami minareleri ve Ağaoğlu gökdelenlerinin beton yığınlarıyla, güzelim Mavi denize bakan ufuklar karartılmıştır…, büyük beton yığınlarının gölgeleri ile cehenneme çevrilen şehirler birer uygarlık mezarları heline çevrilmişlerdir.

    CHP, AKP hırsızlarının peşine takıldı!
    CHP ve diğer partiler artık AKP ile aynı gemideler ve kara para onların da iştahını kabartacak, muhalafet adı altında, AK saray’da muhtşem odalarını seçeceklerdir.
    Cami minaresi ve yüksek Ağaoğlu gökdelenleri dışında hiç bir sanat değeri olmayan yapılarla betonlaşan şehirleri üs edinen kara paracı AKP, sahte muhalafet desteğinde devletin bütün organlarını kullanarak, Osmanlı tipi keyfi bir yönetimle kitleleri baskı altında tutmaya devam edecektir… 

    Sevgi ve Saygılarla

    Entegrasyon Komitesi İsviçre- Vevey

    ———————————————————————-
    Esin Duran,
    Selda Suner,
    N. Gök,
    Ferdi koçkar
    Yeliz seren
    Vedat Konak
    S. Aktaş
    Pelin Moda,
    Bedri Engin,
    Nazmi Dogan,
    Sevda Suner
    R. Adalı
    Sezer Aşkın,
    H. Datvan,
    Salih Demir,
    FERDİ KADER
    Erhan Vural
    Necmi Derinsu
    Ahmet Kaymaz
    Aslan IŞIK
    Nizamettin Duran
    A. Demir
    hasan kayısoğlu
    Melahat Baykara,
    ismail çekmez.
    Aydin Nizam
    Uğur Demir
    Ismail B. Cenk,
    Tekin Balkic
    Selma Altuntaş,
    Murat Koç
    Filiz Serin,
    Nedim Serin,
    Vedat Koçak,
    Salih Birdal,
    Erdal Cömert
    Ismail Bulak
    Ahmet Meriç
    Mustafa Gur,
    Hasan Zafer
    Bahar Ünsal
    Osman B.
    Ayse bahar
    Metin Maslak
    H. Maslak
    Dilek Solak
    zeynep içkaya
    Sevda maslak
    Sercan Gezmiş
    Aynur Balkaya
    İpek Doğan
    Nazım Doğan
    Murat Doğan
    esin erkan
    Beyhan erdem
    n. erdem
    İsmail Deniz
    Ayten BARAK
    Ugur Birdal
    Ahmet Tan
    İsmet Yelkenci
    Yıldırım Kongar
    Selma Kongar
    Birol Aytekin
    Hatice Gül
    Ibrahim Erkin
    Kemal erdem
    Rıza Akdemir
    Mehmet Coskun
    Hüseyin demir
    fethi killi
    Yeliz Ender
    Mustafa Ender
    Ugur Basak
    Kemal Dektaş
    Ayten Ilkdal
    Nuri Aktanır
    Metin Koc
    Sevgi Ender
    Burhan Kulakçı
    Oğuz Duran
    Burcu Kanter
    Aysel kanter
    Erol kanter
    Layla SOLGUN
    M. Oktay
    Kemal Aktas
    Yelda tekinoglu
    Orkun Keskin
    T. Vural
    Oğuz şen
    Nur Şen
    Ismail çaykara
    Burhan Orkal
    D. Kahan
    Seher Yıldız
    Esra akkaya
    Mehmet Uzan
    Yeliz IŞIK
    Murat Bakır
    O. Dem
    Salih Aktaş
    Seyhan İlknur
    Osman Çekiç
    esma yıldız
    Murat Çetindal
    Ali OkyarMusa Tekin
    Aslı Birdal
    Nazmi Doğan
    İnci Gür
    L. Okar
    Mustafa Karkaya
    Omer Aytac
    Mürsel Bozkır
    Zeynep Şengül
    Gülcan Iğsız
    Murat Nidar
    şemsi Kaya
    Ayten Ekşi,
    Eda leman
    nermin ışıl
    D. Polat
    Kadir Erdem
    Serdar OKTAY
    Mehmet Özdemir
    Mustafa Erkan
    Nuri AKTAS
    Emine AKTAS
    O. Kadir Ergun
    Metin Kurca
    Sedat Isiklar
    Filiz Bag
    Kadir Baskale
    Sevim Varlik
    Hasan Mesut Akkaya
    Necmi Guler
    Erhan Isguz
    Meral Okur
    Bilge Okyaz.
    Kemal Koç
    L. Mirakoğlu
    Oktay Kızılcık
    Mehmet Yavuzgil
    Erdal Polat
    Hüsnü oktay
    k. Sankay
    Ahmet tekin.
    Semra Kaya
    Mustafa Çiçek
    Kayhan Göçkaya
    Erdal Solgun
    Mehmet Solgun
    Esra Solgun
    N. Altik
    Oguz Karakış
    Leyla Mert
    Işık mert
    D. Öksüz
    Erdem Yılmaz
    Ayse Eltan
    S. Guner
    M. Deniz Ok
    Mehmet İnce
    Huseyin Cinar
    Meltem Cinar
    Berk Cinar
    L. Demirkaya
    Huseyin Çilek
    Ayten Irmak 
    D. Okdere
    Ali Uskan
    İrem Haloğlu
    Berdan Temiz.
    H. Baskale
    Murat Gülay
    Esra Gülay
    Mustafa Akyol
    A. jale Kol
    M. Kol
    Tamer Oktay
    Aslan Burukoglu
    I. Demir 
    Nurettin Akdal
    Uzan Kara
    ismail Igdır
    Ali Serin, Gül Akın, esra Serin
    Nuri Şen
    Hasan.Y. Balci
    Mehmet Yucel
    İsmet C. Koray
    salih Söğütlü
    Nuri Akçay, Gül Akçay, Esra Akçay
    Ali Dem. Sarahoğlu
    Ayten Karaman, Mehmet Azal
    L. Uzan, Harun Tabaklı
     Ertekin Sancak, mehmet değerli.
    Kemal Güler, Zeynep Güler
    B. Urak. 
    Ismail Duygu, Erdem Duygu
    Hasan Incedemir.
    N. kayıkçı.
    Bayram Akçak
    İsmail Dilpek.
    Kemal Uzunyayla
    Zeynep Olgun
    Mehmet Gülçiçek. Seher Gülçiçek

  25. İŞİD’i destekleyen İsmail ağa cemaati, AKP’nin öz cemaati, pan İslamizmin yeni karargahı!

    AKP, sahte İŞİD operasyonu ile dünya kamuoyunu aldatmaya çalışıyor! Kendi askerlerine, sınırın karşısına geçip ateş etmeler, Suruç katliamının MİT tarafından İŞİD içinde örgütlendirilmiş bir elemanca gerçekleştirilmesi vs…!

    İslam Devleti (İŞİD) açıklamasından: “Türkiye, eski karargah ve boş yerleri bombaladı, bize önceden haber geldi…” İŞİD sözcüsü Ebu Yusuf, “Operasyonlarda ciddi bir kayıp gerçekleşmediğini, vurulan yerlerin eski karargâhları ve kimsenin kullanmadığı yerler olduğunu” iddia etti. (27 Temmuz 2015)
    KOMPLOCULUK GELENEĞİ VE TÜRK İSLAM SENTEZİ DARBESİ!

    Çeşitli çetelerin koalisyonu olarak ortaya çıkan AKP, Askeri darbelerin geliş süreçlerini örnek alıyor!
    Askeri guruplarca kuvvetlendirilmiş İslamcı vesayeti sağlamlaştırmaya çalışan AKP, saray darbesine ortam hazırlamaya çalışıyor! Başta Nakşibendiler olmak üzere Türkiye’de ki bütün şeriatçı akımlardan türeyen cemaat ve tarikatları birleştiren Erdoğan kliği, tüm militarist çetelerin üst kurumu olan MGK’de, AKP hükümetinin besleyip büyüterek halkın başına bela ettiği barbar Cihatçı örgütlerin kullanılarak bir kaos ortamının yaratılmasına karar verdi.
    Kullanılan metotlar hemen hemen aynı…En son olarak Kenan Evren cuntasının hazırlanış biçimini kendisine örnek alan AKP oligarkları, mutlak iktidarları için her yolu mübah görüyorlar…

    TSK, 1970-80 lerde cunta yapmak için, sağ-sol kavgası adı altında,kitleleri piskoojik alanda hazırlamak için, MİT ve diğer Kontra güçleri,hem sağcı hemde solcu kılığına girip kanlı eylemler gerçekleştiriyordu! İlk Kontrgerilla davası 31 yıl önce katledilen savcı Doğan Öz tarafından açılmıştı, ancak ne varki , devleti elinde bulunduran TSK, Doğan Öz’ü katletti.

    AKP, SARAY DARBESİ İÇİN KİTLE ÇALIŞMASI YAPIYOR!

    Erdoğan’ın saray terörü,TSK kurmaylarından aşağı kalmadı, eski bütün Kontr-Gerillacılar iş başında! Kimin kimi öldürdüğü belli değil artık…! Erdoğan’ın gladyatörü, sol gösterip sağ vuruyor!

    Bu darbeci kirli sistemin öncüllerinden bir farkı kalmadı. Askeri darbeler öncesinde sıkça kullanılan komplolar yeniden devreye sokuldu. Mesela MİT ajanlarının İŞİD kılığında eylem yapmaları bunun en basit örneğidir.
    islam dininin iktidar savaşı ve diktatörlüğün tesisinde kullanılması da yeni değil! Aynen şimdiki gibi komplolarla iktidara gelen darbeci Kenan Evren şimdiki Erdoğan gibi cumhurbaşkanı sıfatıyla yaptığı miting konuşmalarında dini motifler kullandı. Meydanlarda Kuran’dan ayetler okuyup İslamist ajitasyon yapan askeri diktatör, imam hatip liselerinin yaygınlaşması,her köye bir cami,Kuran okulu ve din dersinin zorunlu hale getirilmesini sağladı.
    1980-83 arası askeri iktidar döneminde Türk-İslam Sentezi Milli Güvenlik Konseyi tarafından ana doktirin haline getirildi.

    Benimsenen yeni devlet politikasının temelinde Türklük ve İslam’ın milli kültürün iki temel kaynağı olduğu bu politikaya göre Türkiye’nin eski osmanlı topraklarında genişleyebilmesi en etkili yolun Türk-İslam Sentezi olduğu önerildi. işte AKP’nin temelleri ta o zaman atıldı.. Buna göre İslam olmadan Türklerin kimliklerini korumaları mümkün olmadığı savunularak,İslamizmin her alanda genişletilmesine karar verildi..,

    Kenan Evren, darbe sonrasında pek çok konuşmasında, şimdiki AKP yöneticileri gibi dine ve Kuran’a referans vermiş, “İslami değerler” ile “milli değerler” dediği pan İslamizm-pan Türkizm şarlatanlığı yapmıştır. 19 Ekim 1981 tarihinde okullarda din dersi zorunlu hale getirilmiştir. İmam Hatip liselerinin ve öğrencilerinin sayısı arttırılmıştır. 1983 tarihinde imam hatip lisesi çıkışlılara, üniversitelerin her bölümüne girme hakkı tanınmıştır. Bu dönemden itibaren Alevi köylerine camiler yapılmaya başlanmıştır.

    Şimdi AKP’yi oluşturan Cemaat ve tarikatlar,Türk İslam Sentezi ideolojisi etrafında şekillendirilen kültürel ve siyasal ortamla, Pakistan benzeri bir yapının alt yapısını oluşturmuşlardır. AKP iktidarı, imam hatiplerle, çok sayıda dini derslerle, kurslarla, okullardaki şeriat uygulamalarıyla Talibanlaştırmaya çalıştığı eğitime, dolaylı bir biçimde, Afganistan’da Taliban’ın ortaya çıktığı dönemin Taliban kafa dini liderlerinden, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın gençliğinde önünde diz çöktüğü Gülbeddin Hikmetyar’ı de soktu.Bu alt yapı hazırlandıktan sonra, gelinen noktada Suriye’de kanlı radikal dinci terör örgütleri destekleyen AKP iktidarı, 7 haziran seçimlerinde umduğunu bulamayınca MGK kararları ile El Kaide ve İŞİD bağlantılı elemanlarına kitle katliamları yaptırtarak oluşacak kaos ortamına bel bağlamıştır…
    ‘Muhalif denilen’ Barbar terör örgütleri, Nusra ve IŞİD ile birlikte yönetimi devirmeye çalışan dinci örgütlerin desteklenmesine devam ediliyor…Bu durum, Türkiye’nin, aynı zamanda kendi içinde de savaş kıvılcımlarını tutuşturması anlamına gelmektedir.

    Şimdi bu durumda, NATO, Erdoğan’nın görkemli sarayını korumak için mi yardıma gelecek?
    Utanmadan Nato’dan yardım istiyorlar? Şan şöhret peşindeki bir saray delisinin yeniden yapılandırdığı AK gladyatörünün İŞİD içine soktuğu elemanla yaptığı Suruç katliamı ne olacak?
    Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Cihadistlerin sponsoru AKP militaristleri, danışıklı dövüşlerle paçalarını kurtarmaya çalışıyorlar!
    Petro-dolarlarla kurulan saray ve camiler ve pan-İslami hâkimiyet arayışı şeriatçıların yeniden doğuş devrini başlattı..

    AKP Türkiye’deki bütün İslamcı cemaat, tarikat ve grupları, vesayetçi Askeri çeteleri de birleştiren pan-İslamist Militarist bir parti oldu.

    12 Eylül’ün hedeflediği toplumsal profilin yaratılması AKP ile sağlandı:Militaristlerin istedikleri işte bu İslamı bayrak yapan ve Pan Türkizm 
    yanında Pan İslamizmi kullanarak post modern Osmanlı’yı yeniden canlandırabilen ırkçı ümmetçiler idi.

    Saldırgan, şoven ve militarist bir ruh halinin topluma egemen olması için,Pan-Türkizm,Pan-İslamizm, kendinden olmayan herkese düşmanlık propagandasını esas alan AKP saraydan savaş kusuyor: devletin çelik çekirdeği, herşeyin her ne pahasına olursa olsun kendi denetiminde bulunması için her yolu mübah gören AK militaristler kirli savaşların en kirlisine başladılar. Türk-İslam sentezi,devlete eklemlenmiş ve dinamikleri devlet hizmetine koşulmuş İslam ile yayılmacı haklı çıkaran Türklük motifi ile yayılmak ve işgal etmek için Osmanlı akınclığı yeniden diriltildi…

    Siyasi propoganda meydanlarında Kuran’ı ilk sallayan Erdoğan değil, Kenan Evren idi!
    Her tarafa yeni camiler, mescitler, Kuran okulları, İmam Hatipler kurarak kitlesellşen Pan İslamist akımlar bütün unsurlarıyla, siyaset yapan cemaat, tarikat ve grupların birleşmesine ve ortak hareket etmesine zemin hazırladı. Kendilerini gerçek anlamda iktidar gören bu siyasal İslamcılar amaçladıkları düzeni yaratmak için görülmemiş bir koalisyon oluşturdular. İktidarı ele geçirmiş olan bu pan İslamist tarikatlar, dinî cemaatlerin, tarikat-cemaat yapısı bireyin iradesinin üstüne ipotek koyduğundan ve özgür düşünceyi kısıtladıklarından dolayı müridleri üzerindeki güçleri çok güçlü!

    Son dönemlerin en kirli iktidarı, tek başına iktidar olamadığı takdirde onca kanunsuzluğun ve yolsuzluğun hesabını vermek zorunda kalacağını bildiğinden, herkesin gözünün içine baka baka danışıklı savaş yapıyor!! 

    Erdoğan’ın, IŞİD’e senaryo savaş ilanı, adına “Yeni Osmanlıcılık” denilen Sünnici Pan-islamist yağma ekonomisi, yani Erbakan ardılı nepotizmin ve onların “Du bakali nolcek” tipi dış politikalarının iflasının ilanıdır. Amaç, Sünni tipi İslamcılığın bütün türlerini destekleyerek, Ankara’dan yönetilen bir İslam/Halife devleti şaysi kurmaktı. Bu “hedef” daha ilk dile getirildiğinden itibaren bir sonsuz savaş (Cihad) idi. 

    CİHAT VE PAN İSLAMİZM!

    AKP, bir cemaat tarikat koalisyonu olarak, pan İslamizmi yayan bütün tarikat ve cemaatleri, kara para dağıtarak palazlandırmaya devam diyor. AKP’nin Saray İslamı, petrol alanlarını yağmalamak için önemli bir silah olarak görülüyor! Günümüzde Ortadoğu’da İslam dini kullanılmadan yapılan savaş kalmadı! İslam,bütün talan hareketlerinde ve soykırımlarda ana motivasyon olarak kullanılmaya devam ediliyor. Özal’dan başlayıp AKP’yle devam eden Osmanlıcılık hayali, islam ümmetçiliğini kullanarak güçlenmeye devam ediyor!

    Osmanlı hayali ve Abdülhamid dönemindeki Pan-İslamcı geleneği canlandırarak, başta Balkan toprakları ve Ortadoğu olmak üzere Müslüman nüfuslar üzerinde Türkiye’nin etkisini arttırmak için geliştirilen bu AK Saray İslamı, en kötü Militarizmle de birleşerek büyük bir tehlike halini almaya başladı!

    Belirgin olan nokta, kabulünden günümüze kadar İslam dininin kesintisiz olarak bu bölge kültüründe kitleleri harekete geçirmenin en önemli unsuru olmasıdır. Ve şimdi AKP, kanlı kirli savaşlarınıi her zamanki gibi islamsız yapamaz! “Cihad” kavramı askeri-politik,psikolojik ve sosyal boyutlara sahiptir. Allah adına yapılan savaşlar “cihad” olarak adlandırılır, çünkü bu savaşlar düşmanı yok etmeyi içerdiğinden, bölgenin yerli halklarını soykırım ve tehcirlerle yok etmenin en kolay yoludur. “Cihad” kelimesinin bu anlamda kullanıldığı bir Kuran ayeti şöyledir:

    Hafif ve ağır savaşa kuşanıp çıkın ve Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edin. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.

    Son durumlar, Müslümanların ‘Allah’ simgesi altında,yağma ve talan savaşlarına daha kolay kanalize edilebileceklerini bir daha göstermektedir. Türkiye’de devlet doktirini haline gelen Pan İslamizm bu anlamda, Ortadoğu ve Afrika’da yayılmak isteyen pan Türkistlerin elinde önemli bir silaha dönüşmektedir.

    Türkiye’de siyaset; tarikat-cemaat yapıları üzerinden yürütüldüğünden, iktidarı almak için büyük cemaatlere dayanmak gerekiyor.TC’ de Nakşbendi tarikatının desteğini almadan iktidar olmak için ancak askeri darbe yapmak gerekir!

    Kendilerini ülkenin mutlak sahipleri gören pan İslamistler, toplumu kendi ideolojileri ve inançları doğrultusunda biçimlendirme misyonuyla donanmış gören bu İslamist tarikat ve cemaatlerin toplumdaki kontrol mekanizması, gerçek demokrasinin inşasını imkansız kalmaktadır..

    Çünkü siyasal kadroların, yöneticilerin, iktidarların özgür iradeleri üzerinde vesayet var: bağlı oldukları ya da iktidar olabilmek için mecbur kaldıkları tarikat-cemaat vesayeti…

    Vesayetin sadece askeri vesayet olmadığı ortadadır, şimdi AKP pratiği ile daha da berraklaştığı gibi özellikle de tarikat- cemaat vesayetinden kurtulmadan demokratikbir tolum gelişemez!

    Sevgi ve Saygılarla

    Entegrasyon Komitesi İsviçre- Vevey

    ———————————————————————-

    Esin Duran,

    Selda Suner,

    N. Gök,

    Irem haloglu

    Ferdi koçkar

    Yeliz seren

    Vedat Konak

    S. Aktaş

    Pelin Moda,

    Bedri Engin,

    Hasan Sirtan

    M. Eskici

    Nazmi Dogan,

    Sevda Suner

    R. Adalı

    Sezer Aşkın,

    H. Datvan,

    Salih Demir,

    FERDİ KADER

    Erhan Vural

    Necmi Derinsu

    Ahmet Kaymaz

    Aslan IŞIK

    Nizamettin Duran

    A. Demir

    hasan kayısoğlu

    Melahat Baykara,

    ismail çekmez.

    Aydin Nizam

    Uğur Demir

    Ismail B. Cenk,

    Tekin Balkic

    Selma Altuntaş,

    Murat Koç

    Filiz Serin,

    Nedim Serin,

    Vedat Koçak,

    Salih Birdal,

    Erdal Cömert

    Ismail Bulak

    Ahmet Meriç

    Mustafa Gur,

    Hasan Zafer

    Bahar Ünsal

    Osman B.

    Ayse bahar

    Metin Maslak

    H. Maslak

    Dilek Solak

    zeynep içkaya

    Sevda maslak

    Sercan Gezmiş

    Aynur Balkaya

    İpek Doğan

    Nazım Doğan

    Murat Doğan

    esin erkan

    Beyhan erdem

    n. erdem

    İsmail Deniz

    Ayten BARAK

    Ugur Birdal

    Ahmet Tan

    İsmet Yelkenci

    Yıldırım Kongar

    Selma Kongar

    Birol Aytekin

    Hatice Gül

    Ibrahim Erkin

    Kemal erdem

    Rıza Akdemir

    Mehmet Coskun

    Hüseyin demir

    fethi killi

    Yeliz Ender

    Mustafa Ender

    Ugur Basak

    Kemal Dektaş

    Ayten Ilkdal

    Nuri Aktanır

    Metin Koc

    Sevgi Ender

    Burhan Kulakçı

    Oğuz Duran

    Burcu Kanter

    Aysel kanter

    Erol kanter

    Layla SOLGUN

    M. Oktay

    Kemal Aktas

    Yelda tekinoglu

    Orkun Keskin

    T. Vural

    Oğuz şen

    Nur Şen

    Ismail çaykara

    Burhan Orkal

    D. Kahan

    Seher Yıldız

    Esra akkaya

    Mehmet Uzan

    Yeliz IŞIK

    Murat Bakır

    O. Dem

    Salih Aktaş

    Seyhan İlknur

    Osman Çekiç

    esma yıldız

    Murat Çetindal

    Ali OkyarMusa Tekin

    Aslı Birdal

    Nazmi Doğan

    İnci Gür

    L. Okar

    Mustafa Karkaya

    Omer Aytac

    Mürsel Bozkır

    Zeynep Şengül

    Gülcan Iğsız

    Murat Nidar

    şemsi Kaya

    Ayten Ekşi,

    Eda leman

    nermin ışıl

    D. Polat

    Kadir Erdem

    Serdar OKTAY

    Mehmet Özdemir

    Mustafa Erkan

    Nuri AKTAS

    Emine AKTAS

    O. Kadir Ergun

    Metin Kurca

    Sedat Isiklar

    Filiz Bag

    Kadir Baskale

    Sevim Varlik

    Hasan Mesut Akkaya

    Necmi Guler

    Erhan Isguz

    Meral Okur

    Bilge Okyaz.

    Kemal Koç

    L. Mirakoğlu

    Oktay Kızılcık

    Mehmet Yavuzgil

    Erdal Polat

    Hüsnü oktay

    k. Sankay

    Ahmet tekin.

    Semra Kaya

    Mustafa Çiçek

    Kayhan Göçkaya

    Erdal Solgun

    Mehmet Solgun

    Esra Solgun

    N. Altik

    Oguz Karakış

    Leyla Mert

    Işık mert

    D. Öksüz

    Erdem Yılmaz

    Ayse Eltan

    S. Guner

    M. Deniz Ok

    Mehmet İnce

    Huseyin Cinar

    Meltem Cinar

    Berk Cinar

    L. Demirkaya

    Huseyin Çilek

    Ayten Irmak 

    D. Okdere

    Ali Uskan

    İrem Haloğlu

    Berdan Temiz.

    H. Baskale

    Murat Gülay

    Esra Gülay

    Mustafa Akyol

    A. jale Kol

    M. Kol

    Tamer Oktay

    Aslan Burukoglu

    I. Demir 

    Nurettin Akdal

    Uzan Kara

    ismail Igdır

    Ali Serin, Gül Akın, esra Serin

    Nuri Şen

    Hasan.Y. Balci

    Mehmet Yucel

    İsmet C. Koray

    salih Söğütlü

    Nuri Akçay, Gül Akçay, Esra Akçay

    Ali Dem. Sarahoğlu

    Ayten Karaman, Mehmet Azal

    L. Uzan, Harun Tabaklı

    Ertekin Sancak, mehmet değerli.

    Kemal Güler, Zeynep Güler

    B. Urak. 

    Ismail Duygu, Erdem Duygu

    Hasan Incedemir.

    N. kayıkçı.

    Bayram Akçak

    İsmail Dilpek.

    Kemal Uzunyayla

    Zeynep Olgun, Mustafa Gülay, Nuri gülay, Arzu Gülay

    Mehmet Gülçiçek. Seher Gülçiçek.Mustafa E. Sırat. 

    Oktay Baykuş. Ezra Seren. Nuray Karaçay.Ali karaçay. Murat Karabel. Nedim Arslan. Haydar Erkin.

  26. Hayat Says:

    Cemaatler yol göstericidir insanların ne halde olduğu ortada insanlar zina ve küfre bulaşmış durumda

  27. Militarist islamcı İktidar ve 90’lı yılların yeni bir tekrarı!

    MHP Irkçıları, kriminal çeteler ve Asker kafalı ulusalcılar artık AKP’nin tek parti-tek şef diktasını kendi iktidarları olarak görüyorlar!
    Gelinen yerde AKP rejimi, çöküşününü engellemek için saldırı politikasını daha çok şiddetlendiriyor. Askerci ırkçı Ulusalcı Türkçülük, yedeğindeki paramiliter MHP, CHP, BBP, Vatan Partisi ve Irkçı Türkçü Cihatçıları bir araya toplayarak Kürt halkına karşı acımasızca saldırdığını görüyoruz…
    AKP, eski Kemalist statükoyu, rejimi vaftiz etme gayesi ile her alanda yeni Selefici kurumlarla takviye ederek, TC’yi ayakta tutma görevi aldı…13 yıllık iktidarı boyunca Kemalist/ırkçı sistemin temel dinamiklerii koruyup onu İttihatçılar gibi Osmanlı ile sentezlemeyi esas alan AKP pan İslamist-Türkistleri gömlek üzerine gömlek değitirmeye devam ediyor!
    Hâkim Kemalizm-Militarizm-Milliyetçilik üçlemesinin yaratmış olduğu seçkinci ulus devlet yapısına politik islamın temsilcisi olan AKP’nin öncülüğünde, eski Osmanlı devletinde hâkim olan İslami kimlik te eklenerek tablo tamamlandı!!
    Milli görüş gömleğini, hem asker hemde Cihatçı gömleği ile takviye eden AKP, Askeri Kemalist rejimle sentez kurup, her türlü askeri terör ve hile ile mazlum Kürt halkının mücadelesine saldırıyor.
    AKP yönetiminin 14 yıllık iktidarı boyunca işlediği tüm katliamların hepsine ‘gizli soruşturma’ etiketi vurularak faili meçhul denilip hasıraltı edildi…
    Her zamanki gibi, sürekli kirli savaşı destekleyen militarist hutbeler okuyan AKP Militarist Diyaneti, İŞİD, Nusra gibi terör örgütleri ile aynı çizgiye gelmiştir…
    Camilerde verilen ırkçı düşmanca hutbelerin ana teması tek vatan, tek din, tek millet, tek bayrak vs.. TC’nin Kürtler üzerindeki zulmünü kutsamaya yöneliktir…
    Din adı altında politik vaazlar veren hacı hocalar, İŞİD militanları gibi çalışıyor. AKP devletinin ellerine tutuşturduğu resmi hutbelerle, Kürt halkına karşı kin ve husumet duygularını kışkırtan Diyanet bakanlığı 110 000 memuru ile adteta 2. bir devlettir..

    AKP ve Kürtler’e karşı özel savaş!

    AKP hükümeti Ortadoğu’da iç savaş politikaları ve Cihatçılarla beraber yaptığı özel savaşla şimdilik kendini ayakta tutmaya çalışıyor.. AKP’nin “Türkmen direnişçiler” diyerek kendi savaş politikaları doğrultusunda seferber ettiği bu cihatçıların, yerini yurdunu savunan yerel halk değil, dünyanın çeşitli yerlerinden toplanan ve başta Suudiler kampı olmak üzere selefici devletlerce desteklenen paralı askerlerdir.

    AKP’nin Suriye’de kendisine bağlı Selefici bir iktidar kurarak Rojava Kürt halkının kazanımlarını yok etmek istediği bir gerçektir.
    Savaşa dahil olan TC, Türkmenler ile özellikle Müslüman Kardeşler üzerinden Suriye savaşını perde arkasından yönetmeye devam ediyor…
    Bu temelde, Türkiye’den Suriye’ye, çok sayıda Türk özel savaşçısının girdiği ve Cihadist silahlı grupların saflarında “cihada” katıldıkları da biliniyor. Hatırlatmak gerekirse, cihatçı grupların kıyafetlerini giyerek savaşa dahil olan asker/sivil 17 500 “Türk cihatçı” var ve bu sayı Türkiye’den sürekli akan Türk-İslamcı takviyelerle artıyor…

    Cihatçı Türk islam çeteleri “Türkmen” ismiyle kurulan kamuflaj örgütçüklerle, dünyaya muhalif ve ÖSO diye yutturulmaya devam ediliyor!
    Suriye’de son yıllarda, AKP tarafından çoğunlukla Osmanlı padişahlarının isimlerini taşıyan birçok örgüt kuruldu. İsimleriyle Erdoğan’ın neo-Osmanlıcılık hayallerini yansıtan bu örgütler şunlardır.  Fatih Sultan Mehmet Taburu, Sultan Süleyman Tugayı, Sultan Murat Tugayı (Halep’te kuruldu), Yavuz Sultan Selim Tugayı ve Sultan Abdülhamit Tugayı. Bunların yanı sıra Anvar-ül Hak Türkmen Taburu, Ashab-ul Yemin Tugayı, Türkmendağı Tugayı, Müntasar Allah Taburu gibi örgütler de vardır. Ayrıca siyasi platformda kendilerini Suriye Demokratik Türkmen Hareketi ve Suriye Türkmen Kitlesi gibi iki kuruluşla da tanımladılar. Başlangıçta hepsi İslamcı gruplarla birlikte ÖSO’da El-Tevhid birimi çatısı altında yer aldılar. Sonra Nusra Cephesi’yle ittifak halinde operasyonlara dahil oldular.

    Adları, söylem düzeyinde “Türkmen Taburlar” olarak geçen bütün bu Cihadist paralı asker çeteleşmesi yapı itibariyle “Suriye’de İslami cihat” hedefine kilitlenmiş durumdadır. Türkmen ya da “Osmanlı” isimleriyle kurulan bu örgütlerin hepsi, yabancı cihatçı akışına adres olarak gösterilerek, Türk istilası için daha fazla militanın bir araya toplanması sağlandı..

    AKP’nin Türkmen kartı üzerinden oynamak istediği, İŞİD’in Sunni araplar üzerinden oynadığı taktikle örtüşüyor…
    Söz konusu bölgede Nusra’nın Türkiye ile anlaşmalı olarak boşalttığı bölgeye, “Türkmen görünümlü Türk askerleri” yerleştirilip, Kürtler’e saldırı hedeflenmektedir..

    Sultan Murad Tugayı ismiyle, Suriye’de Rojava’ya batıdan saldırma görevi alan 4 000 TC Özel harekat askeri, 45 tankla takviye edildi. TC, “Osmanlı” isimleriyle kurulan örgütlerin yanı sıra, Suriye kentlerinin isimlerini alan, AL- Kaida bağlantılı çok sayıda “Türkmen Tugayı” kurmuş durumdadır. Halep Türkmen Tugayı, Rakka Türkmen Tugayı , İdlip, Şam, Tartus Türkmen Tugayları gibi…Bu tugayların içinde yaklaiık 110 devletten cihatçı yer alıyor. 

    1980 darbesinden sonra Türk Ordusu tarafından yeniden devreye sokulan İslam/ Türk Sentezi politikasının ürünü olan AKP Türk ırkçısı ulusalcı militarzminin de başını çekiyor.
    Sadece İslamizm değil,ulusalcıların Pan-Türkist Militarizm politikasını da kullanan AKP, bugün Suriye ve Irak iç savaşına, başta Kürt’lerin kazanımlarını yok etmek için aktif olarak katılmıştır. Kürtlerin Ortadoğuda ki başarılarını yok etmek isteyen TC, sadece Kürtler için değil, tüm komşuları açısından da bir istikrarsızlık ve tehdit unsuru olarak görülmektedir. Bugün Kürt halkı, TC’yi ele geçiren AKP tarafından beslenen Cihadizm ve ırkçılık politikaları nedeniyle soykırım tehdidi altındadır.

    AKP PAN İSLAMİST / PAN TÜRKİST BİR PARTİDİR.

    Gladio’yu yöneten Türk ordusu, daha önce Kontrgerilla-Jitem ve köy koruyucuları denilen kriminel elemanlarını kullanarak 26 000 civarında faili belli cinayet işledi. Bu politik askeri strateji, şimdiler de artık, Osmanlıcılık ve İslamı öne alarak ümmet temelinde Kürtlerin aladatılmasını savunan AKP eliyle devam ettiriliyor…

    Gelinen durumda eski Kemalist askeri strateji revize edilerek İslam boyası ile yeniden öne sürülmüş durumdadır. 80 yıla yakın bir dönemde Askeri kliklerce direkt vesayet temelinde ayakta tutulan TC’nin devamlılığı, Osmanlı ümmetçisi AKP rejiminin yeşil sermaye güdümlü Türk ırkçılarının bu yeni çeteleşmesine havale edildi…
    AKP rejimi, TC’nin resmi kontralarını, özel harekat denilen çetelerini birleştirerek kendi Gladio’sunu oluşturdu.

    Osmanlı ümmetçiliğini Militarist Kemalizmle sentezleyen AKP rejimi, gelinen noktada katliamlar yoluyla Kürt halkını sindirme kararı aldı…
    AKP çete rejimi, TSK-kontrgerilla bağlantılı tetikçi İŞİD, NUSRA benzeri örgütleri, yeni rejimi koruma temelinde daha kapsamlı bir Türk-İslami kontra örgütlenmesi olarak inşa edip Kürt halkına karşı kullanmayı hedefliyor.

  28. AHMET KOÇ Says:

    bir ülkenin hududundan daha değerli olan şey o milletin manevi değerleridir.o değerleri yedirirsen hududun olsa da acı çekmeye mahkum kalırsın, parçalanırsın.Tarikatlar bu milletin DEĞERLERİYDİ HEMDE ORTAK DEĞERLERİ.

    • Kubilay Özen Says:

      Manevi Değerler, Ülke Hududundan Daha Değerli. Öyle mi?
      Şu Memleket Hudutlarını Kaybetsin de, O manevi değerlerinizi bir göreyim bakalım?

      Afganistan, Pakistan, Filistin, Irak, Suriye, Mısır, Bosna Hersek,
      Myanmar, Müslüman Afrika Ülkeleri…

      Hudut deyip 2.plan yaptığın şeyi kaybeden Ülkeler bunlar.
      nerde manevi değerleri? Nerde maneviyatları?
      Sen rahatça, Özürce İstediğin saatte ibadetini yapabiliyorken,
      oralardaki insanlar açlıktan,susuzluktan, kavgadan, cenazeden,
      gözlerini bile açamıyorlar.
      Senin bebelerin parkta oyun oynarken, oralarda
      El kadar Bebelere kurşun sıkılıyor. Açlıktan ölüyor Yavrular.
      Kadınlara, Kızlara hatta yaşlı kadınlara TECAVÜZ EDİLİYOR.
      öldürülüyorlar..

      Sen neden bahsediyosun be kardeşim??
      Senin dünyan yaşadığın yer kadar.
      gözündeki at gözlüklerini çıkar, kuma gömdüğün kafanı kaldır da
      dünyada müslümanlara neler yapıyorlar bir bak !!!

      Din’ini içinde, Kalbinde de yaşayabilirsin, ama vatansız yaşayacakların; tecavüzden öte geçmez !!!
      aklını başını al..

  29. hay Says:

    haydar başı örnek verip öven kardeşim sen hiç bir şey araştırmamaşsın ve hiç bir şeyden haberin yok (dilediğini saptıran dilediğini doğru yola sevk en ALLAH tir) nasip ben anlatsamda alamazsın

    • Aziz Karal Says:

      Bu sitede, çok cahil bir kalabalığın dalaştığını ibretle okudum. Bu insanlar Türkiye’nin dört duvarı arasındaki karanlıkta kaybolmuş bir sürü zavallıdan ibaret… İlimden irfandan, dünyada olup biten hadiselerden hiç haberleri yok. Kocaman bir yazık!…

  30. Aziz Karal Says:

    Bu sitede, çok cahil bir kalabalığın dalaştığını ibretle okudum. Bu insanlar Türkiye’nin dört duvarı arasındaki karanlıkta kaybolmuş bir sürü zavallıdan ibaret… İlimden irfandan, dünyada olup biten hadiselerden hiç haberleri yok. Kocaman bir yazık!…

  31. atagün Says:

    Okudukça merak ettim bu siteyi yapanlar hangi cemaate mensup. Kemalistlerde bu kadar bilgi birikim olmaz.. kesin dedim buda cemaatçi.. Ve sonuç adam tarikatları cemaatleri eleştiriyor ama kendisi haydar başın cemaatine mensup.. Haydar baş denen adam profluğu azerbaycandan parayla satınalmış kadiri şeyliğine kata külleyle oturmuş, irandan aldığı maddi destekle (hani bağımsızdı kardeş) açık açık şia propagandası yapmakta.. resmi sayfalarında sürükli şia sitelerinden paylaşımlar yapmakta… Ebu bekir gibi bir sahabeye dil uzatmakta (youtube de videoları var) yavuz sultan selime eşşoğlu eşşek demekte.. Atatürkü de nerdeyse evliya ilan etmekte.. böyle tutarsız bir şebek haydar puşt denen adam…

  32. ALİ TOZLU Says:

    allah c.c lü bir şeriki yoktur. habibi h.z muhammed s.a.v lem allahın dini islam kelamı kur an şimdi allahın dini islamı kimden kimlerden ögreneceksiniz? okuma yazma ögrenebilmek için okula gidiliyor mühendis mimar olmak için yüksekokullar ünüversiteler var şimdi allahın dini islamı ögrenebilmek için yaymak genişletmek yükseltmek için kamili mürşid bulmak gerekiyor yanikamili mürşid demek peygamberlerin islamın askerleri hocalaRI ÖGRETMENLERİDİR ASHABI KİRAM SAHABE Yİ KİRAM LAR VARDIR PEYGAMBERİMİZ KİM BENİM ASHABIMA UYARSA DOGRUDADIRLAR BENİM ASHABIM GÖKTEKİ YILDIZLAR GİBİDİR DEMİŞTİR. YANİ PEYGAMBERİMİZDEN SONRALARI İSLAMİYETİBU SAHABİLERDEN ÖGRENEBİLİRSİNİZ ONLAR GİBİ DAVRANABİLİR YAŞAYA BİLİRSİNİZ DEMİŞTİR ONUN İÇİNDİRKİ ÇEŞİTLİ İNAÇLARA SAHİP İNSANLAR İLE KARŞILAŞIRIZ BİZLERE GARİP GELEN HAREKETLERİ GÖREBİLİYORUZ VE BİZ YADIRGIYORUZ ONLARDA BİZE BAKINCA BİZİM HAREKETLERİMİZİ YADIRGIYORLAR. ALLAHIN KELAMI KUR ANI ÖGRENMEK LAZIM KİMSE ELİNE ALIP OKUMAZ DİNİNİ BİLMEZ SORSAN MÜSLÜMANIM DERLER ORHAN PAMUK NECİP FAZILI OKURSUN ALLAHIN KELAMI KUR ANI OKUMASIN DİNİN İSLAM İSE KUR ANI ÖGREN HADİS İ KUTSİLERİ ÖGREN HADİS İ ŞERİFLERİ ÖGREN PEYGAMBERLER TARİHİ VAR ALIN OKUYUN ŞEY ŞABAN I VELİ ÜRÜN GELMİŞ ÜRÜN GİDERİZ DEMİŞ ŞEY DİR ŞİMDİKİ ŞEYLER MÜRŞİDLER MAL MÜLK PARA SERVET DÜŞKÜNÜ ÜN NAM DÜŞKÜNÜ OLMUŞLAR BU GÜN NE KADAR ŞEY MÜRŞİD VAR İSE HEPSİ ÇOKK ZENGİNLERDİR BUNLARI ZENGİNLEŞTİRENLER İSE BİZLER OLMUŞUZDUR YANİ MÜRİDLER OLMUŞLARDIR BU MÜRŞİDLER İSE DE CASUSLUK BİLE YAPAR HALE GELMİŞLERDİR ŞİMDİ İNGİLİZ CASUSU LAVRENS VEHHABİLİK MESHEBİ İÇAT ETMİŞ İSE BİR HAYUDİ ÇIKIP ALEVİLİK ÇIKARMIŞ YÜRÜTMÜŞ İSE ŞİMDİKİLERİN YADUDİDEN LAVRENSTEN FARKI YOK GİBİ GÖRÜNÜYOR HİÇ KİMSEYE GÜVENEMESİN TEK YOL KUR ANI ÖGRENMEN OKUMAN YA RABBİ BEN BÖYLE ANLADIM BÖYLE İNANDIM BÖYLE İBADET ETTİM BÖYLE SANA KULLUK EDEBİLDİM YA RABBİM SEN BENİM KUSURLARIMI NOKSANLARIMI HATALARIMI GNAHLARIMI BAGIŞLA YABBİM SANA SIĞINIRIM YA RABBİ AMİN AMİN AMİN.

  33. ali Says:

    Dünyada hoca varsa o da HAYDAR BAŞ hocadır.

  34. ORHAN GAZİ DOGAN Says:

    Siz ancak putlarinizi yikabilirsiniz.

  35. Muhendis Says:

    Yaşamak lazim

  36. Osmanlı cocugu Says:

    Biz sizi yerin dibine sokuyoruz it surusu.

  37. Fatma Says:

    Bizim Allah ı anmamız için şeyhe hocaya ihtiyacımız yok tarikat devri kapanmıştır. Fatihanın 4. Ayeti gereği “Yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım isteriz” yaşayın. İslam sevgidir kolaylıktır. Üveysler bu ayeti yaşar. Rabbim hayal edemeyeceğimiz lutüfları bize veriyor tarikat ve cemaatlere verilmeyen. Salih rüyalar nefsin sembolü sıddıklık mührü tecelliler lakap verilmesi hepsi http://www.vesyelkarane.com

    • Ben şahsen fetullah gülen gibi insanlarin bu mübarek isimlerin arasında olduğuna inaniyorum kendini müslüman gösterip yezit kanı taşıyan çok şeytan gördüm gözler yalan söylemez eğer temiz sen kalbin nefsine değilde nefsin kalbine yenik düşüyorsa sende temiz sin bir şeyhin gözlerine gönül rahatlığıyla bakabilirsin uçarlar niye yokkk

  38. Herkes kendine baksın şeyh o tarafta seni kurtarmaz

  39. cevat Says:

    bildiğin haydar baş reklamı bu. Rusya güdümlü olduğu neden açıkça yazılmamış. Rusyaya övgüleri neden paylaşılmamış.

  40. Cehennem odunu

  41. Remzi Says:

    peygamberler neydi Allahin dostslariydi o zamanda Allahin dostu vardida ne oldu simdi Allah dostlugumu kesti inkar ediyosunuz mubarek zatlari gunde kac defa Allah diyosunuz en az 5.000 bin hey yavrum hey bu ne kadar kuran okuyosunuz nafile namazlar ne durumda neyi biliyosunuz birseden haberiniz yok yada isinize gelmiyo okulda niye namaz kildirilmiyo 16 sene okul okunuyo islam konusunda neyden haberleri var yazikk yazikkk disaridaki bizim yaslardaki genclerin halini goruyoruz kinamaktan muhafaza eylesin rabbim.

  42. Güllü ışık Says:

    Peki bunlardan kurtulmanın yolu ne nasılkurtulacağız bizim atatürkçüler olarak can güvenliğimiz yok saygılar

  43. faruk Says:

    Arkadaşlar,yobaz olmayan, çağdaş, atatürk düşmanı olmayan bir cemaat önerebilirmisiniz

    • Yusuf Devecioğlu. Says:

      Var kardeşim :”türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. en doğru, en hakiki tarikat,medeniyet tarikatıdır..”
      Mustafa Kemal Atatürk..

  44. vahap Says:

    bahcelievlerede oturuyorum nakşi tarıkatınım istanbuldaki bütun dergahlarına gitmek istiyoru ama adreslerini bilmiyorum bien varssa yardımcı olobilırmi meilolorak gönderebirmisıniz

  45. burak Says:

    tek gerçek tarikatı-cemaati, yasin suresi 21’de bulacaksınız

  46. Berzah Says:

    Haydar Baş’ın farkını farkedemedim. Bırakın bu işleri, en doğrusunu Allah bilir.

  47. mehmet umut tümsavaş Says:

    bu siteyi kuran dinsiz dinine bağlı olman için tarikata bağlı olman gerekiyor sen nerelerin saltanatlarını yıkıyosun

  48. İMAMI ASGAR Says:

    Bizim cemaati yazmamışsınız. Pek çok noktada diğerlerinden ayrışıyoruz. Adımız Muhammediyye cemaati. Gelenekçi bir anlayışa sahibiz. Kitabiyiz. Zikir ehliyiz. Muvahhidiz. Herkese açığız. Soru ve görüşlerinizi sonerercim@hotmail.com‘dan gönderebilirsiniz.

aydın için bir cevap yazın Cevabı iptal et